Karabağlar’da yaşayan birisi olarak doğal olarak bu ilçenin sorunlarını, diğer ilçelere göre biraz daha fazla bildiğim gerçeği var.
Bu da ister istemez, yaz Karabağlar, çiz Karabağlar aksiyonu veriyor yazılarıma.
Karabağlarlı olmanın handikabı.
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Karabağlar’da Toplu Konut İdaresi’nin yapmayı düşündüğü 809 konut ile ilgili bu aylarda bir ihale sürece olacağından sözlü saldırıya geçmiş.
Basına yansıyan saldırısında, ‘İmarsız alanda TOKİ’nin 809 konut yapmaya çalışacağını ve bunu da mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen yapacak, bununla ilgili olarak hukuki hazırlık yapacağız’ demiş.
En çok garibime giden ise ‘Plansız, imarsız alana konut yapılıyor’ serzenişi oldu.
490 bin nüfusuyla, Türkiye’nin birçok ilinden daha fazla nüfusa sahip Karabağlar ilçesinin, yarısından fazlası kaçak yapı iken.
Bu kadar kaçak, plansız ve imarsız yapının olduğu yerde, Toplu Konut İdaresi’nin illaki hukuka uygun hale getirip yapacağı, vatandaşın kira öder gibi ödeyerek ev sahibi olacağı 809 konut Başkan Selvitopu’nun hangi tarafına dokunda doğrusu merak ediyorum.
Başkan Selvitopu, ‘İnsanlar, ucuza ev sahibi olmasın’ mı demek istiyor yoksa.
Ya da Başkan Selvitopu ‘İnsanlar ev sahibi olsun ama bunun sebebi ben olayım, partim olsun, oylar bize dolsun’ mu diyor.
809 konut için binlerce ev sahibi olmak isteyen ve kiracı olmaktan yıllardır mağdur olan vatandaşların, bu mağduriyetini giderecek TOKİ projesinin hayata geçmesiyle, 809 ailenin temiz, güvenli ve ucuz ev sahibi olması Başkan Muhittin Selvitopu’nun neresini rahatsız ediyor merak ediyorum.
Başkan Selvitopu’nun karakterini yakın çevresinden dolayı çok iyi tanırım.
Merhamet sahibi, vicdan sahibi, adalet duygusu, ahlak duygusu yüksek birisidir.
Ama gel gelelim ki, bazen bu duyguları ne kadar yüksek taşısanız da, partinizin bu duygularınıza ters politikalarını uygulamak zorunda kalırsınız.
Başkan Selvitopu da, eminim vatandaşların ucuz konut sahibi olmasından yana.
O da ilçesinde daha güzel, güvenli ve planlı semtlerin oluşmasından yana.
O da, insanları kiracı olarak kalınmayacak yerlerde yaşamamasından yana.
Ama parti politikasını da uymak zorunda.
O yüzden, vicdanı el vermese de, aklı almasa da, adalet duygusu yara alsa da, bu projenin karşısında duruşlar sergiliyor, sergilemek zorunda kalıyor.
Yoksa her tarafı ayrı keşmekeş, her tarafı ayrı plansızlık dolu, her tarafı ayrı kaçak yapılaşmaya giden Karabalğar İlçesi’nde, 809 ailenin temiz, güvenli ve ucuz sıcak yuvaya sahip olmasını neden istemesin ki?
Niye, kaçak cennetinde, plana karşı çıkıp, mağduriyet yaratan Pilavcı Başkan olsun ki