KADIN MECLİSİ BAŞKANI AYDIN’DAN 82. YIL SALVOSU!

İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Kızbes Aydın, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türkiye’de kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 82’nci yılı nedeniyle kadınlara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmasında 5 Aralık’ı gerçek bir demokrasi günü olarak niteleyen Kızbes Aydın, 82 yıl önce ülke kalkınmasına ve demokratik dönüşümlere ilk defa kadın aklının, kadın bilgeliğinin ve kadın enerjisinin katılmasının önünün açıldığını ifade etti. Türkiye’de gelinen noktada kadınların yaşam hakkının başta olmak üzere kazanılmış tüm haklarının zaman içinde elinden alındığını vurgulayan Aydın; “Günde en az beş kadının öldürülmesini, en az üç çocuk, olmadı beş çocuk doğurtup kadınların eve hapsedilmesini, ayrımcılık ve şiddete maruz kalmasını, aşağılanmasını, yaşamın her alanında taciz, tecavüz, şiddet ve cinayete maruz kaldığımızı, en ücra köylere Cumhuriyetin sosyal devlet politikaları ile diktiği okulları kapatıp cemaat yurtlarının insafına, tacizine, tecavüzüne terkedilmesini neyle izah edebiliriz? Siyasal yaşamdaki yok denecek azlığını neyle izah edebiliriz?” diye konuştu.

TBMM’deki 194 ‘kadın koltuğu’ erkek işgali altında

Konuşmasında Türkiye’deki kadın ayrımcılığına yönelik istatistiki bilgileri de aktaran Aydın, Birleşmiş Milletlerin 2014 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde Türkiye’nin 105 ülke arasında 71’inci, Dünya Ekonomi Forumu 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda ise 145 ülke içinde 130’uncu sırada yer aldığını ifade ederek aynı rapora göre Türkiye’nin TBMM’de kadın temsiliyetinde 86’ncı, bakanlık pozisyonlarında 139’uncu sırada yer aldığını ve bu tablonun bir utanç tablosu olduğunu sözlerine ekledi.

İzmir, diğer illere göre şanslı!

Aydın, demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen İzmir’de bile 31 belediye başkanı arasında seçilenlerin azlığına değinerek, “Yine de biz İzmirliler, çevre illere baktığımızda biraz şanslıyız. Belediyelerimizde en çok kadın müdür, daire başkanı kadın çalıştıran sosyal demokrat belediyemiz var. Bir kadın çalışmaları şube müdürlüğümüz var. İzmir çapında 8 sığınma evi, 18 kadın danışma merkezimiz var. Bir dahaki sefere “yerini bir kadına devredeceğini” yazan bir pankartı taşıyan, kadın dostu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu var. Bir kadın politikaları daire başkanlığı kurulması ve toplumsal cinsiyet etki değerlendirmesi yapacak, kadın örgütleri, kadın meclisleri ve kadın çalışmaları birimlerinden oluşacak bir kurul oluşturulmasının kendisine ne kadar çok yakışacağını da söylemek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

‘Cennetiniz sizin olsun!’

Kadınların çok şey istemediğini, eşitlik ve özgürlük talep ettiğini vurgulayan Aydın, “Biz kadınlar diyoruz ki, lafla peynir gemisi yürümüyor. Cennetiniz sizin olsun hayatımızı cehenneme çevirmeyin yeter! Bizi kendinize eşit görün yeter! Size ait değil sizin gibi özgür bireyleriz bunu anlayın artık!” ifadelerini kullanarak erkek bireylere de göndermede bulundu. 

“Uluslararası Sözleşmeler iç hukuk haline gelmeli”

Meclis Başkanı Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz temel insan haklarında eşitlik istiyoruz. Biz bu eşitlik üzerinden yükselen bir adalet istiyoruz. Biz her yerde, herkes için her koşulda demokrasi istiyoruz! Farklılıklarımızla birlikte, bir arada, barış içinde birlikte yaşamak istiyoruz. Kaynaklara erişimde eşitlik istiyoruz. Yoksa erkekler de doğursun demiyoruz. Kısaca insan sayılmak istiyoruz. Çünkü insan, haklarıyla insandır. Temel insan haklarından erkekler kadar yararlanmak istiyoruz. Ne bir fazla ne de bir eksik. 12 Eylül artığı Anayasanın 10. maddesinin, 90. maddesinin ve altına imza attığınız, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere tüm uluslararası sözleşmelerin iç hukuk haline getirilmesini ve yasaların bunlara göre düzenlenmesini istiyoruz.”

‘Siyasette cinsiyet kotası yasal zorunluluk olmalı’

İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak siyasette kadının eşit temsil hakkının sağlanması için siyasi partilere ve yasama organına önerileri bulunduğunu belirten Kızbes Aydın; “Adaylar belirlenirken başkanların, üst yönetici oligarşisinin iki dudağının arasından alıp doğrudan üye iradesinin ve halk iradesinin hâkim kılınmasını; mafyatik delege ağalıklarının pazarlıklarının son bulmasını istiyoruz. Kota eşitliğe giden yolda geçici bir önlemdir ve yasal bir zorunluluk haline getirilmelidir. Cinsiyet kotası yalnız milletvekili seçimlerinde değil, parti kademelerinden tüm yaşam alanlarına kadar uygulanmalıdır. Kota ya da eşitlik paritesini hayata geçirmek için, fermuar sistemini uygulayın. Örneğin; ilimiz İzmir’de 28 milletvekilinin14’ünü kadın milletvekili istiyoruz. Türkiye genelinde 550 milletvekilinin 275’inin kadın milletvekili olsun istiyoruz. Koltuklarımızı geri istiyoruz, kalkın koltuklarımızdan diyoruz. Seçim kanunu değiştirilerek, tercihli oy sisteminin getirilmesini istiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ve temsilde adaletin yüz karası olan, 12 Eylül artığı % 10 seçim barajının kaldırılmasını istiyoruz.” şeklinde konuşarak sözlerine son verdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri