Kadın okumamışsa 1-0 geriden başlar hayata. Kadın okumamışsa, erkek bu maça 1-0 önden giriş yapar başka bir deyişle. Kadın okumamışsa günahı önce ailesinde, sonra devlette, daha sonra ise insanlıktadır. Kadın okumamışsa nüfus plansız şekilde artmaya devam eder. Kadın okumamışsa erkek egemenliği baş kaldırır. Kadın okumamışsa, herkes onu sömürmeye çalışır.
Eğitimsiz kadının erkeğe yetişmesi, başarısı ile onu geride bırakması çok zordur. Aslında eğitimsiz kadının böyle bir çabası da olmaz. Okumayan kadın sorgulamaz, hakkını savunmaz, ona verilenle yetinir.
Okumuş kadın okumamış kadının hakkını savunur…
Bazen kadınlardan yazmaktan, onlara hakkını aratma çabasından, onları savunmaktan yoruluyorum. Sonra düşünüyorum da, okumuş kadın böyle ise, bir de okumayanını düşün.
Bizim gibi toplumlarda kadının okuması, tahsil seviyesini üst düzeylere taşıması çok önemli. Çünkü ya okursun gelişirsin, ya okumaz gerilersin. Ortası yok bunun. Ama başka ülkelerde öğle değil. Amerika’da yaşayan bir Türk kadından röportaj okumuştum. Soruyorlar ki, okumasaydın ne yapardın, nasıl bir hayatın olurdu? Kadın cevap veriyor: “külkedisi olurdum herhalde. Evde bitmeyen bir temizlikle meşgul olup, beyaz atlı prensimi beklerdim. Birçok genç kızın yaptığı gibi hayalim sadece evlilikten ibaret olacaktı. Ama burada kendi ayaklarımın üstümde durmayı denedim ve başardım. Türkiye’de bir temizlikçi isen sonuna kadar öyle kalmak zorundasın. Fakat burada öyle değil. Mesela benim evimde temizlik yapan kadın üniversitede okuyor şu an”
Eğitim, kadınları güçlendirmede etkili bir araç olabilir. Bu nedenle, kadınlar için eğitim ve okul potansiyeli kullanımı, daha büyük sosyal dönüşümlerle ilişkili olsa da, eğitimin cinsiyet ayrımcılığından arındırılmasını gerektirmektedir.
Eğitim politikalarına, öğretmenlere, okul hayatına ve öğrenme ortamlarına ek olarak, ebeveynlerin ve daha geniş toplum duyarlılığının artırılması da dahil olmak üzere temel değişiklikler gerekmektedir. Bunu yapmak için önce eğitim sistemindeki tüm sorunlara duyarlılık ve topluluk tepkisi geliştirmeliyiz.
Eğitim sisteminde cinsiyet eşitliğinin sağlanması her şeyden önce temel bir değişikliktir.
Kadın okumazsa, ikinci sınıf insandır erkeğin gözünde. Ne kadar saçma. Sanki kadın kendisi seçiyor okumamayı. Onu okutmayan da babasıdır, yani yine bir erkek.
Kadın okumazsa, erkek kadının da yerine düşünür, onun yerine kararlar alır. Oysa aile iki kişilik bir devlettir ve toplumun temelidir. Sağlıklı kararlar verebilmek için kadınların okumaları ve fikirlerini ifade etmeleri gerekir.
Kadın okumazsa toplumun ilerlemesi, aydınlanması, zenginleşmesi mümkün değil. Kadın okumazsa devrim olamaz, evrim bile zorlanır. Kadınlar okumalı, okutulmalı. Okutulmalı ki yüzyıllar arasındaki fark gelişimle kapatılsın.
Kadınları okutun!