Erkek, arka arkaya minik orgazmları andıran, doruk noktaları yaşar ve bunların sonuncusunda alınan zevki yeterli bulduğunda boşalır. Zamanlamayı doğru yapabilmeleri ve metabolizmalarının da buna bir itirazının olmaması, boşalma sorununun olmadığını gösterir. Kadının orgazmı ise cinsel ilişkinin en doruk noktasına çıkıldıktan sonra rahim ve vajinanın ritmik olarak kasılması ve o kasılmanın vücudu sarsması, tatlı ünlemler yaratması ve akabinde yaşanan ani ve keyifli rahatlama hissidir.
Erkek ve kadının orgazmlarındaki ortak nokta dikkatinizi çekmiş olmalı; ‘doruk noktasına çıkmak’. Orgazm, kadında da erkekte de o noktaya varıldığında gerçekleşen histir. Yani zevk veren, tatmin eden, mutlu hissettiren ve seviyesi partnere, ten uyumuna, ambiyansa, ruh haline göre değişen cinsel haz. Orgazm amacına fazla takılan ve onu ilişkinin olmazsa olmazı kabul eden kadın ve erkeklerin yer yer çok mutsuz olduklarını, konsantrasyon ve istek kaybı yaşayabildiklerini ve meselenin özünden ayrılma riskiyle fark etmeden tanışmış olurlar.
Erkeğin seksten sonra başa dönmesi birkaç saat alırken neden kadın için beş dakika yetiyor?
Cevap: kadın fizyolojisi. Biyolojik, fizyolojik nedenlerle kadındaki kasılmanın ve boşalmanın etkileri yüksek dahi olsa kısa sürüyor. Erkekler, boşalmanın bitmesinin ardından kesilmeyen sürekli bir zevk yaşayabiliyorlar. Fakat bunda kadının ya da erkeğin başarı ve başarısızlık öyküsü olduğunu söyleyemeyiz.
Erkeğin orgazmı, fizyolojik etkilerle tamamlanırken kadının orgazmı psikolojik etkilerle taçlanan cinstendir. Orgazm sonrası erkek yaşadığı keyfe kendini tek başına kaptırıp sigara yakıp kadını yatağın bir köşesinde unutmak yerine, sarılmalı, konuşmalı ve dokunuşlarına devam etmeli, talep gelirse yeni bir haz yüklemek için gereken alıştırmaları da yapmalı.