Etkinliğe katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için geleneklerin, dinin ve eğitimin önemine dikkat çekerek, “Eşitliğe, kardeşliğe inanmış her birimizin barış dolu gelecek ve güneşli günler için dayanışma içinde olması gerekir” dedi.
"25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Alsancak Vasıf Çınar Meydanı'nda düzenlenen açılış programı ve yürüyüşe İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Yaşasın özgürlük ve barış
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu, toplumda kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddetin içini acıttığını belirterek, “Peygamberleri, Atamızı doğuran analarımızın yaratıcılığı sınanıyor. Artık kadınlarımızın canından olacağını bile bile her türlü şiddete ‘dur’ demeye kalktı. Yozlaşmış geleneklerde erkekler şiddeti daha kolay uygular. Çünkü bu toplumsal hastalıklı kişiler yaratır. Alınan diplomaların, kazanılan mevki ve makamların şiddeti önleyeceğine inandık. Çocuk söyleneni değil gördüğünü kaydeder. Çocuk için eğitim evde başlar, okulda devam eder. Dinin doğru öğrenilmesi gerekir. Ne yazıktır ki yanlış hurafeler doğru gibi sunulup abartılı haklar olarak veriliyor. Bugün hafifletici hallerle kadına, çocuklara işkence uy gulayanlar sokaklara tekrar salınıyor. Yasalarda haklar var ama uygulamalar yeterli mi? Atamız bize güvendi; inandı. Biz de güçlü bireyler olarak eşit haklara sahip olmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Kadın aklı ile erkek aklı birbirini tamamlayıcıdır. Eşitliğe, kardeşliğe inanmış her birimizin barış dolu gelecek ve güneşli günler için dayanışma içinde olması gerekir. Yaşasın özgürlük ve barış” dedi.
Şiddeti bitireceğiz
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Canan Güllü, kadına şiddetin sadece 25 Kasım’larda değil her gün konuşulması gerektiğini belirterek, “Yasalar uygulanmadığı için bugün sokaklardayız. Bu ülkenin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin maddesi olan cinsiyet eşitliğinin Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarında ders olarak okutulması gerekiyor. . Buradan Milli Eğitim Bakanı’na sesleniyorum. Önümüzdeki eğitim döneminde toplumsal cinsiyet eşitliği ders olarak müfredata alınsın. 2008- 2018 yılları arasında 2400 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Adalet Bakanlığı’nın açıklamalarına göre 2016 yılında istismar 3 kat arttı. Bu ülkenin sanatçısına bir diğer sanatçı tarafından dayak atıldı. Kadın sanatçı dik durdu, kenara çekilmedi. Kadına şiddetin önlen mesi yasasını uygulatmaya gitti. Bu olaydan bir saat sonra bir banka şiddet uygulayan erkeğin reklam sözleşmesini iptal etti” diye konuştu. Bugün artık kadınların yalnız olmadığını, yerel yönetimlerden ve özel sektörden de büyük destekler gördüklerini ifade eden Güllü, “Artık ‘kadın kadının kurdudur’ demeyeceğiz. Kadın kadının yurdudur. O yurtlarda hep birlikte yaşayacağız. Hukuk fakültelerinde de toplumsal cinsiyet eşitliği dersi olmalı. Şiddetin önlenmesi için yerel yönetimlerde, siyasette daha çok kadın istiyoruz. Bu ülke bizim. Terk etmeyeceğiz; yaşayacağız ve şiddeti bitireceğiz” diye konuştu.
Davul sesleri…
Vasıf Çınar Meydanı'ndaki etkinlikte İzmir Karikatürcüler Derneği’nin katkılarıyla kadına şiddeti protesto eden karikatür sergisi açıldı. Farklı yaş gruplarında 150 kadın 150 ritimle davul çalarak kadına karşı şiddete “hayır” dedi. Katılımcılar, daha sonra davul çalan kadın topluluğu eşliğinde Kültürpark Lozan girişine kadar yürüdü. Etkinlik kapsamında Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Dolunay Soysert’in oynadığı “Kul” isimli tiyatro oyunu sahnelendi.