Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Kadına yönelik şiddet probleminin çözümünün temeli eğitimdir. Toplumsal cinsiyet bilinci eğitim ile oluşabilir. Bu eğitimin çocukluktan itibaren alınması gerekiyor. İlkokuldan itibaren okul ve aile olarak çocuğu cinsiyet eğitimi konusunda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla ilkokullarda toplumsal cinsiyet eğitimi ile ilgili bir dersin konulması çok önem taşıyor” dedi.
Toplumun önemli sorunlarından biri olan kadına şiddet konusu hakkında açıklama yapan Prof. Dr. Dilek Takımcı, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi Zülal Tütüncü’nün ölümünün üzücü olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Takımcı “Kadına yönelik şiddet eylemlerinin artmasını Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı olarak üzüntüyle karşılıyoruz. Bunlar toplumumuzda görmek istemediğimiz şeyler. Bu tür şiddet eylemleri toplumumuzda çok ciddi bir yara açıyor. Toplumuzun toplumsal cinsiyet konusunda bilinçlenmesi lazım” dedi.
“TOPLUMSAL CİNSİYET EĞİTİMİ İLKOKULDA BAŞLAMALI”
Toplumsal cinsiyet bilincinin eğitim ile oluşabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Takımcı, “Bu eğitimin çocukluktan itibaren alınması gerekiyor. Bizim öğrenme süreçlerimiz eğitim ile başlıyor. İlkokuldan itibaren okul ve aile olarak çocuğu cinsiyet eğitimi konusunda bilinçlendirmemiz lazım. Dolayısıyla ilkokullarda cinsiyet eğitimi ile ilgili bir dersin konulması gerekiyor” dedi. Bu eğitimin sadece çocuklara değil çocuğunu ilk okula gönderen anne ve babalara da seminerler düzenleyerek verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Dilek Takımcı, bu eğitimleri verebilecek kalifiye eğitimcilerin yetiştirilmesi gerektiğini savundu.
Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı’nda toplumsal cinsiyet konusunda kalifiye insan yetiştirmeye yönelik yüksek lisans programlarının olduğunu belirten Prof. Dr. Takımcı, “Bireylerin akademik olarak bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bizim programımız akademik bir yüksek lisans programı. Her disiplinden öğrencileri kabul ediyoruz. Tezli ve tezsiz programlarımız var. Tezsiz programımız üniversite mezunu olan herkesi kapsıyor. Sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerde çalışan ama bu konuda eğitim almayan insanları eğitmeye yönelik bir program” diyerek akademik bilinçlendirmenin ve kalifiye eğitimci yetiştirmenin önemine vurgu yaptı.
“ZAYIF ÇIĞLIKLAR OLARAK KALACAK”
Kadına yönelik şiddeti lanetleyen eylemlerin kısa süreli ses getirdiğini ancak beklenen etkileri gerçekleştirmediğini söyleyen Prof. Dr. Takımcı, “Etkinlikler düzenleniyor ama bilinçlendirilme eğitimi olmadıkça etkinlikler zayıf çığlıklar olarak kalacaktır. Çünkü değişen bir şeyler olmuyor, halka inen bir şey yok. Dolayısıyla, evet ses getiriyor medyada. O günün gündemi oluyor ama gündemler çok hızlı değişiyor günümüzde. Bu problemin çözümünün temeli eğitimdir. Biz çocukluğumuzdan itibaren sosyalleşmeyi öğreniyoruz. Sosyalleşmeyi öğrenirken toplumsal cinsiyet bilinci ile birbirimize saygı duymayı ve insan olarak birbirimizi tanımalıyız. Ancak o zaman yol alabiliriz ve yeni güzel nesiller yetiştirebiliriz” dedi.
Prof. Dr. Dilek Takımcı, Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde yapılan akademik kadın çalışmaları ile birçok ülkeye örnek teşkil edebileceklerini düşündüklerini söyleyerek sözlerini tamamladı.