Kadın erkek ilişkisinde yıllardır güvene dayanmalı söyleminin mevcut olduğunu ancak bunun bugün karşındakinin iyi niyetine güven olarak değiştiğini belirten Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, gebelikte kadınlardaki endişelerin ve aldatılma korkusunun arttığını söyledi.
Üney, “Kadınlar için elinde gerçekçi kanıt olsun ya da olmasın aldatılacağına dair korku, kaygı ve endişelerdir. Hakikaten bazı kadınlar bu korkusunda haklı olabilirler. Bunlar geçmişte eşi ya da partneri tarafından aldatılan ve bu konuda gerçek sorun yaşayan kadınlardır. Dolayısıyla eşine karşı olan güveni zaten sarsılmıştır. Doğal olarak her durum için alarm halinde olacaklardır. Bu da doğaldır. Ancak gerçekte daha önce böyle bir sorun yaşamamış ve ortada bununla ilgili gerçekçi bilgiler olmadığı halde böyle düşünen kadınlar vardır. Esas bu konu oldukça zordur” diye konuştu.
Gebelikte kadınlardaki endişelerin genel olarak arttığına dikkat çeken Üney, “Dolayısıyla bu özel dönem, bazı özelliklerinden dolayı aldatılır mıyım korkusu için de risklidir. Bunun gerçekçi bir takım nedenleri vardır. Uzun süreli cinsel ilişkiden uzak kalma, kadının fiziğindeki değişiklikler (kilo alımı, ödem), yeni duruma alışamamaya bağlı gerginlikler, sürekli yorgunluk ve gerginlik halleri, doğacak bebeğime bakabilecek miyim gibi gerçekler de ne yazık ki bu durumun oluşmasına katkı sağlayacaktır. Kadın bunlarla baş etmeye çalışır, ancak bu elindeki bilgiler durumun hiçte kolay olmayacağı yönünde sonuçlar çıkarmasına neden olur” ifadelerini kullandı.
Erkekler hamilelikte aldatırlar mı?
Yapılan araştırmaların hamilelikte aldatılmanın diğer zamanlara göre biraz daha fazla olduğunu gösterdiğini belirten Üney, “Ancak bu durumun nedenlerini gözden geçirmek gerekir. Esasen dünyada ve Türkiye’de yapılan araştırmalar birbiriyle çelişkilidir. Aldatmanın sıklığı ile ilgili yüzde 2’den yüzde 15’lere varan oranlar görülmektedir. Hamileliğin bu konudaki riski artırmasının nedenleri şunlardır; kötü giden bir evliliği kurtarmak için hamile kalmak sorunları azaltmak yerine daha da ağırlaştıracaktır. Bir de evliliğin kötü gitmesinin içinde eşin aldatmaları varsa iş daha da sıkıntı verecek bir durum kazanır. Kadın ve erkeğin birbirini tam olarak tanımadan oluşan hamilelikler gene bir risktir. Bir çocuk dünyaya getirmek kadın için de, erkek için de önemli bir sorumluluktur. Dolayısıyla karşısındakinin bu sorumluluğu alıp alamayacağını değerlendirmek gerekir. Hamilelik öncesi kişilerin cinsel yaşamları, ilişki sıklıkları, cinsellik hakkında konuşup konuşmadıkları, cinsel ilişkiyi kimin başlattığı, cinsellikle ilgili tabuları, bilgi düzeyleri, cinsel olarak doyum düzeyleri gibi birçok etken hamilelikte sorun olabilir. Hamilelikte cinsellik konusunda bilgi sahibi olmama, yeni cinsel deneyimlere açık olmama, hamilelikte kullanılabilecek cinsel pozisyonları danışmama da sorunların arasındadır. Hamilelikle birlikte önceliklerin değişmesi, yeni döneme uyum sağlamak, artık çiftin ilgisinin doğacak bebeğe kayması birbirlerine olan ilgilerinin azalmasına, bu da artık ilgi odağı olmayacağım korkusuna neden olabilir. Planlanmamış gebelikler ya da tek taraflı planlanmış gebelikler sorun yaratabilir” şeklinde konuştu.
Hamilelikte aldatılma korkusunun cinsellikle ve beğenilmeme ile ilgisi var mıdır?
Üney, “Kuşkusuz cinsellik insan için önemlidir. Ancak hamilelik öncesi uyumlu olmayan ve doyum sağlamayan bir cinsellik, hamilelikle birlikte daha büyük sorun haline gelebilmektedir. Bir de hamilelikle ilgili cinsel bilginin kısıtlı olması, yanlış inanışlar eklendi mi sorun daha büyümektedir. Kadın doğum uzmanlarına göre hamileliğin cinselliğe olumlu ya da olumsuz bir katkısı yoktur. Son bir aya kadar düzenli doğumla ilgili kontrollerini yaptıran ve sorunu olmayan çiftler son aya kadar cinselliği rahatlıkla yaşayabilmektedirler. Ayrıca cinselliği daha geniş düşünmek, cinselliğin sadece cinsel birleşmeden ibaret olmadığını ve bunun dışında da yaşanabileceğini bilmek durumu kolaylaştırır. Bunun dışında kadında hamilelikle birlikte fiziksel değişimi, aldığı kilolar ve görünümü, beğenilme ve arzu edilme ile ilgili kuşkular ve korkular oluşturabilir. Güven, yakınlık, sevgi, aşk, içtenlik gibi duygular fiziksel değişiklikleri olağan kabul etmeyi sağlar, bu durum kadının çekiciliğini değiştirmez. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çekicilik sadece fiziksel görünümle açıklanamaz” dedi.
Hamilelikte aldatılma korkusu nelere neden olabilir?
Üney, “Eğer bu korku gerçekse olumsuz bir hamilelik dönemi, depresyon, boşanmaya kadar giden olumsuzluklar olabilir. Ancak biliyoruz ki hamilelikte aldatılma korkusu çoğunlukla gerçekçi olmayan endişelerden ibarettir. Ancak bu korkunun gerçekçi olmaması çiftin arasında sorun oluşmasını engellemez. Örneğin kadın bu korkusundan dolayı dedektif gibi eşinin telefonunu, bilgisayarını, cüzdanını kontrol ediyorsa, gerçekçi olmayan korkularından dolayı eşiyle tartışmaya giriyorsa, iyice alıngan olmuş ve her durumdan bir anlam çıkarmaya başlıyorsa durum kritik bir hal alır. Aldatma olmasa da depresyon, tartışma ve boşanmaya kadar giden bir olumsuzluk yaşanabilir” ifadelerini kullandı.
Hamilelik dönemindeki aldatılma korkusuyla nasıl baş edilebilir?
Öncelikle baş etmek için sorun oluşmadan müdahalenin önemli olduğunu belirten Üney, gerçekten hazır olmadan ya da ilişkide çatışmalar veya cinsel sorunlar varken hamile kalınmaması gerektiğini söyledi. Üney, hamilelikte gerek hormonal ve fiziksel değişiklikler, gerekse ruhsal değişikliklerden dolayı ortaya çıkan gerçekçi bir temeli olmayan aldatılır mıyım korkusu yaşanıyorsa 10 altın kural olduğunu söyleyerek, bunları şöyle sıraladı:
“1. Mutlaka bu kaygılarınızı eşinizle abartmadan paylaşın.
2. Bu fiziksel ve cinsellikle ilgili değişikliklerden nasıl etkilendiğinizi konuşun.
3. Eşinizle birlikte etkinlikler yapın.
4. Hamilelikte kendinize bir hobi edinin.
5. Kendinize özeninizi ve bakımınızı ihmal etmeyin.
6. Hamilelikte cinsellik konusunda mutlaka kadın-doğum hekiminizden bilgi alın.
7. Gevşeme egzersizleri ve nefes egzersizleri yapın. Gebelik döneminize uygun spor ve fiziksel egzersiz yapın.
8. Eşinizle sevgili olma durumuna yani flört etmeye devam edin.
9. Mutlaka gülümseyin, gülmek insanda olumlu hissettiren hormonların salınımını artırır.
10. Eğer sorun ilişkinizi zedelemeye başlamışsa bir psikiyatristen veya klinik psikologdan yardım istemekten çekinmeyin.”