Hakkımız Hukukumuz programında bu hafta üç konu başlığını, birbirine bağlayarak ele aldık.
Hukuk dedik!
Kadın dedik!
Şiddet dedik!
Avukat Murat Sevengül ve Avukat Gamze Suznak Kızılırmak konuklarımız oldu. Cuma günü yayınlanacak program öncesinde hiçbir şeyi planlamadık. Konuşacak konu o kadar derin, konuşulacak konu o kadar acı, konuşulacak konu o kadar planlanması gereken bir konuydu ki, 45 dakika süren programın sonundaki ortak cümlemiz ‘Kadına Şiddete Son’ olabildi.
Kadına şiddete son demek, yazmak kolay da, gerçekten son olabilmesi için neler yapılması gerektiğini de, Türk Ceza Kanununu, Türk Medeni Kanununu irdelerken ister, istemez düşündük.
İl ve ilçe emniyet müdürlüğü binasına iyi veya kötü nedenle yolu düşünler bilir.
Binanın içinde çeşitli isimlerde birimler vardır. Konunun uzmanı polisler, işi sadece bu olan polisler çalışırlar. Resmi kıyafet veya sivil kıyafetle.
Hırsızlık Şubesi vardır, hırsızlık suçlarına bakar ve artık kimin, nerede, nasıl hırsızlık yaptığını anında bulup, çözerler.
Cinayet Şubesi vardır, kimin, kimi öldürdüğünü, nasıl öldürdüğünü bulup, anından çözerler.
Dolandırıcılık Şubesi vardır, kimin, kimi, nasıl dolandırdığını bulup, anında ortaya çıkarırlar.
İşleri budur, uzmanlıkları budur, suçlu ve mağdur profili arşivlerinden hep vardır.
İşte bunun gibi ‘Kadın Güvenlik Şubesi’ ismiyle bir birim oluşturulsa, orada kadın, erkek fark etmez, kadının korunması konusunda ona hizmet verecek özel ekipler oluşturulsa acaba, kadına yönelik şiddetin şiddete dönüşmeden önlenmesine fayda sağlar mı?
Kadına şiddet uygulayanı fişleyip, ola ki bir başka kadınla yeniden bir ilişki kurmaya çalıştığında, o kadına ‘Bu adam kadına yönelik şiddet uygulamıştır’ diye bir bilgi notu verebilir mi?
Fişlemekle, bilgi vermekle kalmayıp, onun her türlü ilişkisine kadına yönelik şiddet içeren bir psikolojisi olduğunu lanse etse işe yaramaz mı?
İstediğiniz kadar kanun düşünün, koyun, onu uygulayacak, o şiddeti önleyecek ekibiniz, özel biriminiz yoksa hepsi sadece yazı da kalır!
İstediğiniz kadar kanun düşünün, koyun, onu uygulayacak olan her türlü işe bakan, ‘ne iş olsa yaparım’ anlayışıyla yine karakol polislerine bırakırsanız, kanun yazıda kanun olarak kalır!
Tek işi kadını şiddetten korumak olan özel birim, özel şube, özel polis şart!
Yoksa daha çok ‘Kadına şiddete son’ deriz!