KalDer İzmir Şubesi'nin ilk kadın Yönetim Kurulu Başkanı olma unvanını da elde eden Senem Kılıç, Türkiye'de değer üreten pek çok STK'nın başında kadınların olduğunu ifade ederek üstlendiği görevden dolayı gurur duyduğunu belirtti.
2019 yılında 20'nci kez gerçekleştirilecek Mükemmelliği Arayış Sempozyumu (MAS) için çalışmaların başladığını ifade eden Kılıç, organizasyonun istikrarlı bir şekilde 20 yıldır yapılıyor olmasının kent kültürü ve kalite anlayışı anlamında kıymetine dikkat çekti. Kılıç, MAS'ın 20'nci yılındaki geleneksel gücüyle teknolojiyi birleştirecek anlamlı bir tema üzerinde çalıştıkları bilgisini de aktardı. Her yıl olduğu gibi Yerel Kalite Ödülleri'nin önümüzdeki yıl da büyük ilgi göreceğini dile getiren Kılıç, Türkiye'nin kaliteleşme yolculuğunda İzmir'e büyük görev düştüğüne vurgu yaptı.
2018 HEDEFLERİNİ YAKALADIK
KalDer İzmir Şubesi olarak 2018 de belirledikleri stratejik hedeflerini yakaladıklarını açıklayan Kılıç, “Belirlediğimiz stratejilerin başında yayılma, Kobiler, kamu kurumları ve özel şirketlerle işbirliği gibi başlıklar vardı. Mükemmellik modelinin kamu kurumları ve kobilerde bilinirliğinin artırılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu sene MiniKal adı altında ilk ve orta öğretim çağındaki çocuklarımızın sürdürülebilir kaliteli bir toplumda yaşamaları için Argüden Akademi ile ortak gerçekleştirdiğimiz projemizi de hayata geçirdik. 2018'de etkileşimi yüksek, üyeleriyle daha çok bir araya gelen, temelinde kalite bilincinin olduğu bir yaklaşım hedeflemiştik. 2018 yılının sonuna kadar bu stratejiye uygun şekilde çalışmalarımız devam edecek” diye konuştu.
AKADEMİ İŞBİRLİĞİYLE ORTAK KALİTE ANLAYIŞI
KalDer İzmir şubesi olarak dijitalleşme ve diğer alanlarda, üniversiteler ve STK'larla yeni işbirlikleri geliştireceklerini bildiren Senem Kılıç, hayata geçirecekleri atılımlar öncesi Ekim ayında KalDer İzmir Şubesi olarak bir toplantı yaparak stratejilerini belirleyeceklerini ifade etti.
KalDer'in temel hedefinin toplumsal sürdürülebilirliğin sağlanması olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Bu bağlamda kamu kurumları, ekonomik değer üreten kurumlar, STK'lar ve özellikle de eğitim kurumlarıyla işbirlikleri temel önceliklerimiz arasında olacak. Bu yıl, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi'yle olan işbirliklerimiz bizim için çok kıymetliydi. Önümüzdeki dönem İzmir'deki diğer üniversitelerle de işbirliği yapabilmek için adımlar atacağız. KalDer olarak yüksek öğretim kurumları işbirliğiyle, toplumsal kalite hareketini destekleyebileceğimiz ortak bir de manifesto yayınlamak istiyoruz” açıklamasında bulundu.
DİJİTALLEŞEREK KATMA DEĞER ÜRETECEĞİZ
2019 itibariyle KalDer İzmir Şubesi’nden başlayarak dijital dünyanın yeniliklerini topluma katkı sunacak projelerle birlikte ön plana alacaklarının ve bu projeleri yaygınlaştırmak için faaliyetlerde bulunacaklarının altını çizen Senem Kılıç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dijitalleşen dünya üretimden yönetime tüm süreçleri yeniden şekillendiriyor. Bu noktadan hareketle KalDer'in dijitalleşme sürecinde katma değer üretmek adına konumlanmasını önemsiyoruz. Dolayısıyla KalDer'in bölgede önemli kurumlarla dijital dönüşüm, endüstri 4.0 gibi başlıklarda hayata geçirdiği işbirlikleri görebilirsiniz. Bilginin topluma yayılması noktasında KalDer hem topluma açık eğitimler hem de kurum içi eğitimler ve sertifika programlarıyla 2018 yılı hedeflerini beklentilerin üzerinde gerçekleştirdi. Önümüzdeki yıl da bu eğitimlere devam edeceğiz”