Türkiye Kalite Derneği (KalDer) üyelerine “2021 yılını iş dünyası nasıl geçirdi-2022 yılı ekonomi ve genel görünüm” başlıklı bir sunum yapan Ege Sanayicileri ve İş insanları Derneği (ESİAD) Ekonomi, Maliye ve Finans Yuvarlak Masası Başkanı ve Norm Holding Yönetim Kurulu Üyesi Muhittin Bilget, üyelerin sorularını da yanıtlarken, dünyanın ve Türkiye’nin birçok sorunla karşı karşıya olduğunu ancak en öncelikli olarak servet eşitsizliği, gelir dağılımı ve iklim değişikliği ile ilgili adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti. KalDer'in üyelerini gündemdeki konular hakkında bilgilendirmek ve etkin isimlerle buluşturma misyonu çerçevesinde düzenlenen toplantıda KalDer İzmir Şube Başkanı Dr. Senem Kılıç da değerlendirme yaptı.
Bütçe yapmakta zorlanıyoruz
Sunumuna 2021 yılında Türkiye ekonomisinde yaşananları, gelişmeleri değerlendirerek başlayan Bilget, pandemi ve dünyada yaşanan sorunlar ekseninde ülke ekonomisinin de sorunlu bir dönem geçirdiğini söyledi. Şu anda son yılların öngörülmesi en zor ekonomik, siyasi ve sosyal sürecinden geçtiklerini anlatan Bilget, bu dönemde firmaların bütçelerini bile yapmakta zorlandıklarını kaydetti.
Riskler fazla
Türkiye’de ve dünyada zeminin çok değişken olduğunun altını çizen Bilget, “Türkiye’de pandeminin etkilerini hala yaşıyoruz. Ekonomide kapanma noktasına gelinmedi ama yine de çok tedbirli olmamız şart. Türkiye’nin işsizlik sorununu çözmesi için her yıl yüzde 5 üzerinde büyümesi gerekiyor. Tüketici enflasyonunda bu yılın ilk yarısında yüzde 50’le göreceğiz gibi. Üretici enflasyonun da ise 3 haneli rakamı görebiliriz. Yılın ikinci yarısında kurlarda bir istikrar sağlanırsa enflasyon yüzde 30 hatta yüzde 25’ler seviyesine gelebilir. Sanayi lokomotif sektörümüz ama burada da ileri teknoloji ürün ihracatı ile katma değerimizi artırmamız gerekiyor. 80 doların üzerine çıkan petrol fiyatları cari açığımızı olumsuz etkiliyor ve enflasyon ithal ediyoruz. Tedarik zincirinin Çin’den Avrupa’ya ve bize kaydırılması bizim için fırsat ama bizim de avantajlı işçilik fiyatlarımızla ülke olarak orta gelir tuzağından çıkamama riskimizi barındırıyor. FED’in bu yılki faiz artırımları da bizim gibi ülkelerin ekonomisini olumsuz etkileyecektir. Son olarak doğalgaz kısıntısı ise sanayi üretimi için bir risk” dedi.
Ayağı yere basan politikalarla sorunlar çözülür
Her şeye rağmen umutsuz olmamak gerektiğine de işaret eden Bilget, dünyanın gelir dağılımındaki adaletsizliğe öncelikle çözüm bulması gerektiğini söyledi. Servet eşitsizliğinin dünyada toplumsal barışa zarar verdiğini, zenginlerin servetlerinden yüzde 5’lere yakın vergi kesilmesi önerisi ile yoksul kesimlere destek verilmesini istediğini anlatan Bilget, “Piyasalar seçimi sevmezler ama Türkiye’de yapılacak bir seçimi olumlu bir şekilde değerlendirebilir. Ayağı yere basan, geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak ekonomi politikaları ile sorunların üstesinden gelebiliriz” diye konuştu.
Umudumuzu hiç kaybetmemeliyiz
Toplantının sonunda bir değerlendirme yapan KalDer İzmir Şube Başkanı Dr. Senem Kılıç ise Türkiye’nin yoksullaştığını ve gelir dağılımında eşitsizliğin arttığını belirterek öncelikle bununla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Sektörlerde çeşitlilik ve katma değerin artırılması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Bu dönemde sosyal devlet ön plana çıktı. Önceliğimiz yoksulluk ve gelir eşitsizliğini çözmek olmalı. Orta gelir grubunun gelirini artırarak ve mutlu çalışanları oluşturduğumuz sürece başarılı olabiliriz. Hiper enflasyonu olan ülkemizde mutsuzluk artıyor. Bunun önüne geçmek içinde tasarruf ve katma değerli üretime yönelmemiz gerekiyor. Bizlere yaptığımız işi en iyi şekilde yapmak düşüyor. Umudun bizler için çok önemli olduğu bir durumdayız. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmemeliyiz” dedi.