Kaliteli öğrenme nasıl olur?

Özel Buca Radikal Anadolu Lisesi Okul Müdürü Mehmet Öztürk, okullarda ve eğitim kurumlarında öğrenme, öğretmenlik, olumlu iletişim konularının önemine değindi.

Özel Buca Radikal Anadolu Lisesi okul müdürü Mehmet Öztürk, 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılının ikinci dönemine başlarken öğrenme, öğretmenlik, olumlu iletişim gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu. Öztürk, Okulda olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri oluşturmak gerekir diyerek öğretmen ile öğrenci arasındaki iletişimin nasıl sağlanması gerektiğini açıkladı.

"YAPABİLECEĞİMİZ İLK ŞEY, ÖĞRENME HEDEFLERİNİ AÇIKLAMAKTIR"

Mehmet Öztürk, öğretmek ana başlığında yaptığı açıklamada, "Öğrenme, daha önce hiç yapmadığınız bir şeyi yapabilmek ve onu tekrar yapabilecek kadar hatırlamaktır. Öğrenme, öğrenenin davranışında değişme olması anlamına gelir. Her zaman öğretmenin işi öğretmek, öğrencilerin işi ise öğrenmektir. Öğretmek öğrenme sürecini yönlendirmek demektir. Biz öğretmenler öğrencilerin öğrenmesine rehberlik ederiz. Öğrencilere dersimizde yapabileceğimiz ilk şey, öğrenme hedeflerini açıklamaktır. Bu, öğrenciye gerçekçi öğrenme gayelerini oluşturmada yardımcı olacaktır. Dersimiz öğrencilerin öğrenme ihtiyacı hissetmelerine yardımcı olmalı bunun için öncelikle dersimizi öğrenciyi merkeze alarak işlemeliyiz. Dersini sıradan anlatan bir öğretmen dinlenmez. Derste öğrencinin ilgisini çekmeli ve bunu 40 dakika boyunca korumalıyız. Öğrencilerin dersle ilgili olan önceki deneyim ve bilgilerini yeni bilgilerle ilişkilendirmelerine yardımcı olacaksak bilinenden bilinmeyene doğru gidilmeli. Öğretmen öncelikle zamanı iyi kullanmalı. Dersine hemen başlamalı gecikmelerden ve ilgisiz konulardan kaçınmalıdır. Dersi tek dizelikten çıkarmak için öğrencilerin dersin belirli dönemlerinde aktif katılımda bulunma fırsatı olmalıdır. Katılan öğrencilere yanlış söyleme fırsatı verilmeli onlara olumlu davranmalı onları cesaretlendirmeliyiz" dedi.

GERİBİLDİRİM KRİTİK FAKTÖR

Öğrencilerin öğrenme ilkelerine değinen Öztürk, geribildirimin önemli bir faktör olduğuna işaret etti. Öztürk, "Öncelikle öğrenme, geçmiş ve güncel tecrübelere, isteklendirmeye, öğrenme kapasitesine dayanır. Öğrenme, problem çözme ile zenginleştirilir. Burada geribildirim önemli bir faktördür. Tabi ki, bir konu alanıyla ilgili bilgilerin artması o konu alanına ilgiyi artırır, ilgiyle birlikte konular daha iyi anlaşılır. Yenilikler ve beklenmeyenler ilginçtir, derste düşündürücü sorular sorulması ezberlemekten daha fazla ilgiyi artırır. İlgi bir kişinin diğer kişiden alması anlamında bulaşıcıdır. Derslerde öğretmenin mizah kullanması ilgi çeker. Ekseriyetle deneyimsiz öğretmenler, öğrencileri derse katacak ve davranışlarını ölçecek sorular sormak yerine sadece konuları anlatırlar. Oysa öğrenciyi araştırmaya yönelten sorular kullanılırsa ve bu sorular, öğrencilerin ilk anda cevaplayacağı türden sorular olmaması gerekir. Sınıfa soru sorduğumuzda ilk öğrencinin verdiği cevap konusunda düşünmelerini isteyerek diğer öğrencileri de tartışmalara katmak gerekir" sözlerine yer verdi.

SINIFTA DİSİPLİNSİZLİK

Sınıftaki disiplinsizliğin nedenlerine de değinen Öztürk, "Okul çevresi, ev ortamı ve öğrenci kişiliği, istenmeyen öğrenci davranışlarının oluşması veya engellenmesine neden olur. Öğrencilerin kurallara uymaması ve derslerinde başarısızlıkları istenmeyen ilişkilerin gelişmesine yol açar. Öğrencilerin kendilerinden kaynaklanan nedenlerin başında ise kendilerini sevgisiz ve yetersiz hissetmeleri, okulu sıkıcı bulmaları, karşı gelme ve bir grubun üyesi olma ihtiyacı gibi nedenler sayılabilir. Anne - Baba - Çocuk arasındaki zayıf ilişkiler veya ayrılık, ebeveynlerden birisinin evi terk etmesi, boşanma, kardeşler arası rekabet ve düşmanlık, evde duygusal destek olmaması. İstenmeyen davranış, derse ilginin azaldığını ve dersten kopulduğunu gösterir. Ders öğrenci için ilginç olmaktan çıkmıştır. Böyle durumlarda yöntem ve öğretmen davranışlarının bir kaçında değişiklik yapmak gerekir. Örneğin zil çalıp derse girildiğinde sınıfta bazı öğrenciler ders hazırlıklarını yapıp olumlu davranırken bazı öğrenciler sınıfta gezinip gevezelik yapıyor, olumsuz davranışlar sergiliyor. Burada öğretmenin yapması gereken sırasında oturup ders hazırlığı yapan öğrencileri görmesi, onların davranışlarını betimleyip ödüllendirmesi, o davranışı destekleyip, diğerlerini yok saymasıdır. Ya da istenmeyen davranışla karşılaşıldığında öğrenciye bağırıp çağırmak yerine yapacak her zaman daha iyi bir yol bulunabilir. Örneğin öğrenciye sorumluluk vermek gibi. İstenmeyen davranışı yapan öğrenciye bir iş vermek yararlı olacaktır. Özet çıkarma, rapor yazma, bir sonraki ders için yapılması gerekenleri duyurma, araç getirip götürme gibi. Kısacası öğrenciler onlardan ne beklediğimizi bilmeli ve anlamalıdır. Yanlış davranışlarla uğraşırken kişisel davranmamalıyız Öğrencilerle kendi duygu ve düşüncelerimizi paylaşmalıyız. Öğrenci ile istenmeyen davranışa ilişkin sınıfın ortasında konuşmak yerine uygun ortamda konuşma bazen sorunun çözülmesinde daha etkili olabilir. Bu konuşmada olayı kişiselleştirmeden yalnızca istenmeyen davranışın ele alınması sonuç verici olacaktır. Bazı durumlarda öğretmen ailenin yerini alır. Öğrencilere gülümseyelim, onlarla birlikte gülelim. Öğrenciler öğretmenin konuştuğu kendilerinin ise pasif dinlemelerinin ancak 10 saniyesinin 3 saniyesinde bizimle beraber olabiliyor. O halde en fazla 2 dakika konuşup, daha çok onları konuşturmalıyız. Ben öğrencinin kendini kontrol edebileceğine ve uygun fırsatlar verildiğinde kendinden isteneni yapabileceğine inanıyorum" açıklamasında bulundu.

ÖĞRETMENLER DİSİPLİNİ NASIL SAĞLAR?

Sınıfta disiplinsizlik olması nedenlerini sayarken öğretmen davranışlarına değinmeden olmaz" diyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü; "Öğretmenden kaynaklanan sebepler de var tabii ki, uzun süreli film izletme, sürekli nasihat verme, dersi planlamada yetersizlik, derse zamanında başlamama veya dersi erken bitirme gibi. Cinsiyetçi yaklaşımlar, yani kız ya da erkek öğrencilere farklı davranma. Bunları çoğaltabiliriz. Ben asıl olumlu öğretmen davranışlarına örnek vermek istiyorum. Biz eğitimciler şunu biliyoruz, disiplin olumlu ilişkilere bağlıdır. Öğrencilere şartsız saygı duyulmalıdır. Çocuk veya genç saygı gördüğü yetişkinleri dinler. Okulda olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri oluşturmak gerekir. Yani öğretmenin hem kişiliği hem de davranışı öğrencilerin davranışını etkiler. Bu yüzden öğretmenler, davranışlarıyla sınıfta öğrenmeye elverişli bir hava oluşturmaya çalışmalıdır. Öğrenci davranışları üzerinde olumlu etkisi olan bazı net öğretmen davranışları nedir diye sorarsanız, öğrencilere saygı duymak, onlara değer vermek derim. Kimi öğrenciler kendilerine olan güvensizliklerinden uygun olmayan davranışlarda bulunurlar veya başarısız olurlar. Hiçbir zaman onlara yaralayıcı kelimeler kullanmamalıyız. Öğrenciye aptal, geri zekâlı, kafasız, beceriksiz, pis, tembel, uyumsuz, pasaklı gibi kelimeler söylemek çok yanlıştır. Siz bu kelimeleri size söyleyene saygı duyar mısınız? Ya da o öğrenci kendisine değer verir mi? Oysa öğrencinin öğretmeninden kendisine değer verdiğini görmesi, olumlu davranışlar göstermesine neden olur. Saygıyı destekleyen konuşma biçimleri kullanmaya özellikle dikkat edilmesini gerekli buluyorum. Eminim başarırsın, Bu konuda sen ne düşünüyorsun?, Benim için önemlisin, Sizinle ders yapmaya bayılıyorum gibi Öğrencilerin bunun gibi kelimeleri duymaya ihtiyacı var. Sınıfta işler her zaman bizim yönetebileceğimiz şekilde gitmeyebilir, o zaman da okul yönetimi veya okul rehberlik servisinden destek almak gerekir. Velilerle etkili iletişim kurmak gerekir. İstediğimiz doğru öğrenci davranışları için ailelerin desteğini almak gerekir. Ben hep söylerim velilere öğrencilerle selam göndermek için sermayeye gerek yoktur. Özetle öğretmenler, davranışlarıyla sınıfta öğrenmeye elverişli bir hava oluşturmaya çalışmalıdır. Öğrenmeye elverişli bir sınıf ortamı birçok öğrenci davranış sorunlarını ortadan kaldıracaktır."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri