Günümüz iş ve yaşam koşulları ve beslenme alışkanlıkları nedeniyle insanların daha hareketsiz ve stresli bir yaşam sürdürdüğünü ifade eden Yard. Doç. Dr. İlker Gül, Kalp ve Damar hastalıklarının da buna paralel olarak artış gösterdiğini ifade etti.
Dr. Gül, “Birkaç on yıl öncesine kadar insanlar yaşayabilmek için beden gücüne muhtaçtı. Bu kadar çok araba yoktu ve sürekli hareket halindeydiler. İnsan vücudu yaratılış gereği hareket etmeye uygundur. Hareket etmeyen bir insan kilo almakta, kasları ve kemikleri zayıflamakta, tüm vücudunda genel bir tembellik meydana gelmektedir. Bu yavaşlama nedeniyle enerji ihtiyacı azalmakta ve yağ depolanması artmaktadır. Yağ dokuları sadece ağırlık artışı sorununa yol açmaz. Yağ dokusu kimi zaman bir organ gibi çalışabilmektedir. Salgıladığı pekçok madde ile vücut fonfsiyonlarında değişikliklere yol açabilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları da hareketsizlik ve yağ dokusu artışı ile direkt ilişkilidir. Bu nedenle hareketsizlik kalp ve damar hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür” diye konuştu.
BESLENME VE EGZERSİZE DİKKAT EDİN!
Kalp ve Damar hastalıklarının önüne geçebilmek için özellikle beslenme alışkanlığının değiştirilmesi ve haftada 5 gün 45'er dakika egzersiz yapılması gerektiği bilgisini veren Yard. Doç. Dr. İlker Gül, şöyle devam etti: “Günümüzde beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik çok önemli problemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlara bağlı olarak kan basıncı ve diyabet oranları artmaktadır. Sigara içiciliği ve genetik özellikleri de dahil ettiğimizde kalp ve damar hastalıklarındaki artışının ana faktörleri ortaya çıkmaktadır. Düzenli doktor kontrolünden geçmemiz, yediklerimize dikkat etmemiz, her zamankinden daha fazla hareket etmemiz sağlıklı bir gelecek için önemlidir”