Nenemin bıyıkları olsaydı, dedem olurdu!
Söze böyle giriş yapalım ki, kimse kimseyi ‘Sen kimsin?’ diyerek suçlamasın, sorgulamasın, eleştirmesin.
Kamuoyu adına yazıyoruz, okumanızda, düşünmenizde ve hareket etmenizde siyaseten fayda var.
Enflasyonla mücadele tam gaz giderken, önümüzdeki altı ayda olacak düşüşleri kamuoyu net şekilde, umut içinde bekliyor.
Yazıma başlamadan yarım saat önce noterdeydim.
Küçük bir imza işi için.
Yaklaşık iki haftadır, notere kim gidecek, o sıraya kim girecek, saatlerce kim bekleyecek diye zamanı planlayamıyor ve gitmekten hep bir şekilde vazgeçiyordum.
Zamanı buldum, artık yerde aklımda durmasın diyerek notere girdim, beş noter çalışanı, bir noter kâtibi vardı içerde.
Girişimle bir de ben oldum!
Toplam 6 kişi, bana hizmet etmek için bekliyor gibiydiler.
Numaramatik vardı ama almaya gerek yoktu.
Bir ben, iki ben, üç ben, 6 da hizmet etmek için bekleyen.
Kimliğimi verdim, 5 dakikada işimi hallettim ve noter katibine durumu sordum, son iki aydır içler acısı.
Nakit paranın kıymetli hale gelmesinden dolayı ne alabilen var, ne satabilen var, ne de almak, satmak için soru soran.
Bir başka durum ise, belediyelerde!
İşler ayna, çal çal oyna misali.
Belediye çalışanları kimi yerlerde maaşlarını alamıyor, kimi yerlerde maaşlarının azlığından şikayetçi.
İş bırakmalar tam anlamıyla başlamadı ama onun ilk sinyali olan eylemler ve söylemler başladı.
Belediye seçimleri biteli iki aya gelmek üzere ama şöyle bir baktığınızda şehrin ne merkezinde, ne de ilçelerinde doğru düzgün, göze batan, söze gerek duyulan bir proje, bir iş, bir girişim yok.
Belediyelerin kasaları, geçmişten kalan borçlar yüzünden bırakın iş yapmayı, önümüzdeki ayın gider bilançosunun altından nasıl çıkılır sorusunun cevabıyla uğraşıyor durumda.
Belediye başkanlıklarını bırakanlar öyle bir halde bırakmışlar ki, belediye başkanı olanlar 5 gün, 5 hafta, 5 ay değil 5 yıl düşünse bu problemi çözemez.
Hal böyle olunca da, aynı noterdeki ekonomik durumun görüntüsü gibi şehirlerde de hizmet etmek isteyen insan sayısı çok, hizmet yapacak proje, hizmet edecek ekipman ve hizmet edecek malzeme sıkıntısı başladı.
Bu hal içinde tek yapılacak şeyi de zaten belediyelerimiz yapıyor, ‘vur patlasın, çal oynasın festivalleri!’
Ağustos böceği misali yaz yazın içinde geçer de, kış kışın içinden nasıl geçer onu da hep beraber görürüz, yaşarız!
Yerel seçimlerin sonuçlarıyla ilgili yorumumu, seçimlere az katılım, oy kullanmama nedeninin siyasetin iyi düşünmesi gerektiğini, bu kaybın bütün siyaseti ilgilendirdiğini ‘Herkes kazanmadı, herkes kaybetti’ başlıklı yazımda kaleme almıştım.
Şimdiki gibi!
Kamuoyundan siyasete!