Tıp dünyası Çinli bilim insanlarının teknolojideki son buluşunu konuşuyor.
Acil durumlarda doktorların kâbusu olan kan grubu testindeki buluş sayesinde binlerce hayat kurtarılabilecek.
Zira hayati risk içeren durumlarda bir hastanın kan grubunun A, B ve AB mi yoksa 0 mı olduğunun tespiti uzun sürüyordu.
Üstelik tespit süreci teknik donanım ve uzmanlık istiyordu.
Çinli araştırmacıların yaptığı çalışmada ise kan grubunu % 99.9 isabetle 30 saniyede belirleyebilen test yöntemi keşfedildi.
3550 kan örneğinin analiz edildiği çalışmada bilim insanları sonuçları 30 saniyeden kısa sürede ve iki adımda deşifre etmeyi başardı.
Testi yapabilmek için bilim insanları antikorlardan oluşan bir matris ve tıbbi boya maddesi arasındaki kimyasal reaksiyonlar kullanıldı.
Küçük bir örneği, farklı kan gruplarını tanımlayabilmek için antikorlar içeren test şeridine damlattılar.
Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan çalışmada sonuçlar renk değişimiyle ortaya çıktı.
Şeride damlatılan kan damlası dağılarak antikorlara reaksiyona girdi. Örnek şayet A, B ve D antijenini içeriyorsa camgöbeğine, içermiyorsa kahve rengine döndü.
Nadir kan gruplarının belirlenmesinde dahi 2 dakikadan az bir süre alan ve çok ucuz olan test sayesinde acil hastaların hayatta kalma şansı artacak.
Third Military Tıp Fakültesi'nden Dr. Hong Zhang yaptığı açıklamada "Kaynakların sınırlı olduğu savaş alanları, tenha yerler ve acil durumlarda testin sonuçlanma süresi ideal." dedi.
Oysa Şu anki yöntemlerle sağlık görevlileri bilinmeyen durumlarda hastalara antijen içermediği için güvenli olan 0 grubu kan veriyorlar.
Yine de, buna rağmen doktorlar 10-20 dakika beklemek zorunda kalıyor.
Ölüm kalım anlarında bu çok uzun bir süre ve sağlık kuruluşlarının 0 grubu kan stoklamasını zorunlu hâle getiren müthiş bir baskıya yol açıyor.
Uzmanlar, kanser için yapılan kan testlerinde tümörün vücuttaki yerini gösterebileceğini iddia eden çalışmayla birlikte bu gelişmenin tıpta çığır açabileceğini belirtti.
Amerikalı doktorlar bu sayede acı verici biyopsi prosedürlerinin son bulabileceğini ve kanser tedavisinde mesafe katedilebileceğini iddia ediyor.
Zira kanser nedeniyle öldürülen normal hücreler kan dolaşımına kendilerine has bir imzası olan DNA salınımında bulunuyor.