Kanser tedavisinde “hassas onkoloji” yöntemi

Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, kanser tedavisinde 2000’li yıllarda başlayan “bireyselleştirilmiş kişiye özel tedavi” kavramının da ötesinde artık  “Hassas onkoloji” yaklaşımının ortaya konduğunu söyledi.

 

Doç. Dr. Görümlü, “Bu sayede ‘hastalık yoktur, hasta vardır’ kavramının önemi günümüzde daha iyi anlaşılır hale geldi. Hassas onkoloji, her bir hastanın tümör dokusunda spesifik moleküler ve genetik bozuklukların belirlenerek bunlara özgü yeni tedavi metotlarının seçimi ve uygulanması esasına dayanıyor” dedi.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN TEDAVİLER

Kent Sağlık Grubu, 1-7  Nisan Kanser Haftası kapsamında Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu İzmir Şubesi ve Kanserle Dans Derneği ile ortaklaşa bir panel gerçekleştirdi. Tepekule Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Kent Sağlık Grubu Medikal Onkoloji uzmanlarında Prof. Mehmet Alakavuklar’ın moderatörlüğündeki panelde Doç. Dr. Gürbüz Görümlü ve Doç. Dr. Tülay Akman kanser  tedavisindeki yenilikleri anlattı. Prof. Dr. Alakavuklar, insanlığın artık kansere karşı daha güçlü konumda olduğunu, nasıl savaşıp, nasıl organize olunması gerektiğini öğrendiğini söyledi. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Safiye Günden Aktaş, tek nedenle kanser oluşmadığını, çeşitli faktörlerin DNA’mızı hasarlandırdığını ve hücre onarım sisteminin bozulmasıyla  bu hasarlanmanın katlandığını kaydetti. Doç. Dr. Tülay Akman da son yıllarda kanserde immün sistemin önemli olduğunun ortaya çıkarılmasıyla bağışıklık sistemini kuvvetlendiren tedaviler geliştirildiğini bildirdi.  Akman, “İmmünoterapi, ilaç yardımıyla hastanın bağışıklık sistemini uyararak kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde tanıyıp yok etmesini sağlar” diye konuştu.

HAHSAS ONKOLOJİ NEDİR

Doç. Dr. Gürbüz Görümlü de günümüzde onkoloji alanındaki güncel gelişmelerin başında hedefe yönelik tedaviler, immünoterapiler ve akıllı ilaçlar gibi kavramların ön planda yer aldığını vurguladı, şöyle konuştu:

“Bununla birlikte İnsan Genom Projesi’nin 2000’li yıllarda açıklanmasını takiben elde edilen veriler ışığında, bireyselleştirilmiş kişiye özel tedavi kavramının da ötesinde artık “Precision Oncology “ “Hassas onkoloji” yaklaşımı ortaya konmuştur. Bu sayede “hastalık yoktur, hasta vardır” kavramının önemi günümüzde daha iyi anlaşılır hale gelmiştir. Hassas onkoloji, her bir hastanın tümör dokusunda spesifik moleküler ve genetik bozuklukların belirlenerek bunlara özgü yeni tedavi metodlarının seçimi ve uygulanması esasına dayanmaktadır. Bu spesifik yaklaşım ile tedavi başarısında belirgin bir artış, yanı sıra tedaviye bağlı yan etkilerde de azalma hedeflenmektedir.”

Kent Sağlık Grubu Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Safiye Koçyiğit de kanser ve beslenme ilişkisine dikkat çekti. Koçyiğit, “Yapılan araştırmalar sonucunda beslenme hatalarının kanser oluşumuna etkisi ortalama yüzde 30 kabul ediliyor” dedi. 5 yıl önce meme kanserine yakalandığını belirten Güzin Yıldırım,  tedavi sürecinde halen başkan yardımcılığını yaptığı Kanserle Dans Derneği ile tanıştığını ve bu sayede hayata tutunduğunu söyledi. Yıldırım, “Doktorunuzdan başkasını dinlemeyin ve mutlaka kendiniz için bir şey yapın” önerisinde bulundu.

Panele üzerinde milli takım eşofmanı ile gelen  tenisçi Ülker Turgay, üçüncü kür kemoterapiyi aldığını ve hastalığını “grip” olarak kabul ettiğini belirterek,  “Tedaviden çıkıp korta gidiyorum ve tenis hocalığımı sürdürüyorum. Siz de sevdiğiniz şeyleri yapın ve asla vazgeçmeyin” diye öneride bulunduğu dinleyicilere, günün anısına raketiyle tenis topu attı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri