Meme kanserli hastanın yaşam kalitesini artırmada psikolojik desteğin de önemine vurgu yapan Buca Tıp Merkezi'nden Uzm. Dr. Asusinem Akyalçın Kırdök, kanser olduğunu öğrenen bir hastanın yaşadığı zorlukların hem hastanın hem de yakınlarının ruhsal sıkıntılar yaşamasına neden olabileceğini söyledi. Kanser tanısı konduktan sonra yaşanan fiziksel değişimler, cerrahi ve medikal tedaviler hastayı sabır gerektiren bir sürece sürüklediğini belirten Uzm. Dr. Kırdök, bu süreçte meme kanserli hastaların bedeninde yaşananlara eşlik eden ruhsal sorunların göz ardı edilebileceğini ve sadece kanserli hastanın değil yakınlarının da bu sürecin içinde olabileceği ruhsal krizin önlenmesi gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Kırdök, psikolojik desteğin aynı zamanda tedavinin daha olumlu gitmesine katkı sağlayacağını da bildirdi.
YAS SÜRECİ BAŞLIYOR
Meme kanserli hastaların tedavilerinde psikolojik desteğin şart olduğunu belirten Uzm. Dr. Kırdök, şunları söyledi:
“Tanı alma süreci bir travma olarak kabul edilebilir. Bundan sonra problem çözme yetileri devreye giriyor. Dağarcığımızda bulunan, yaşamımız boyunca edindiğimiz çeşitli problem çözme yöntemleri hastalık ile nasıl başa çıkılacağının belirleyicisi olarak varlığını sürdürüyor ve her hastada farklı bir yol izleyebiliyor. Kanserli hastanın ruhsal yönden etkilenişi hastanın benlik gücü, kişilik yapısı, kanserli organına verdiği değer, aile düzeni, meslek ve parasal durumu, sosyal destek durumu destekleyici uğraşıların olup olmaması gibi birçok değişkenle şekillenebiliyor ve tıpkı sevilen birinin kaybının ardından tutulan yas gibi sağlığın ani kaybının yas süreci başlıyor. Yas sürecine benzer evreler gelişiyor. Bunlar; Şok, inkar, pazarlık, hüzün, öfke ve kabullenme şeklinde sıralanıyor.”
DUYGULARINIZLA BAŞ ETMEYİ ÖĞRENİN
Duygulardan kaçmak yerine baş etmenin hedef olması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Kırdök, şu bilgileri paylaştı:
“Meme kanseri için özellikle kadın hastalarda kadının önemli bir simgesi olarak algılanan memenin hasta olması nedeni ile beden algısı ve kendilik algısı ile ilgili sorunlar ortaya çıkabilir. Bunun için özenli bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulamak gerekir. Süreçte ihtiyaç duyulduğu andan itibaren hasta ve hasta yakınlarının danışmak istedikleri her alanda ruh sağlığı profesyonellerine başvurmasının önemini hatırlatmak isterim. Duygulardan kaçmak yerine baş etme becerilerini güçlendirmek veya yeni baş etme becerileri kazandırmak en önemli hedef olmalı. Hasta ve hasta yakınlarının ihtiyaç duydukları her an yardım başvurusunda bulunabilmesi, hem sağlık çalışanları hem de toplum tarafından desteklenmesi daha iyi tedavi sonuçlarını sağlayacaktır.”