Yıldırım, "Taze sebze tüketin. Özellikle kanser karşıtı özelliklerinden ötürü lahana, brokoli, turp, karnabahar gibi turpgil sebzelere ağırlık verin" dedi.
Şekerden sakınılması gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Rafine karbonhidratlar, tatlılar, ilave şeker eklenmiş besin tüketmeyin. Basit karbonhidrat içerdiklerinden hızlı bir şekilde şekere dönüşebilmektedir. Kanser hücreleri şekerle gelişir, insülin de birçok tümör için büyüme faktörüdür. Meyve sularına da dikkat edin. Aşırı şeker alımına neden olurlar. Meyveleri bütün yiyin. Enflamatuar (iltihabi) yiyecekleri kesin . Hayvansal besinleri (süt ürünleri, et ve tavuk) tüketmeyin. Omega 6 yağ asidi ve doymuş yağ içerirler.
Vücutta işlenirler ve LOX ‘ a (5-lipoksijenaz ) dönüşürler bu da kanser gelişimi ve çoğalmasına neden olan inflamatuar bir enzimdir. Enflamatuar karşıtı yiyecekler yiyin . Bunlar ; keten tohumu, Chia tohumu, kiraz, zeytin, soya, yosun, koyu meyveler, çilek, soğuk su balıkları, yeşil çay, zencefil, ve fındıkgiller. Enflamasyonu hafifletmek için yardımcı olan omega-3 ‘ü de unutmayalım. Bağışıklığı arttıran besinler tüketin. Sarımsak, soğan, zencefil, yeşil çay, yoğurt, yulaf, arpa, ve mantar vb. İçerdikleri doğal bileşikler kanser hücrelerinin çoğalmasını ve yayılmasını engeller" diye konuştu.
Yemeklere zerdeçal eklemenin faydalı olduğunu kaydeden Yıldırım, "Anahtar bileşeni curcuminin (hintsafranı) bir dizi çalışmada kanserle mücadelede etkin rol oynadığı gösterilmiştir. Klinik çalışmalar erken safhalarda olmasına karşın bugüne kadar ki çalışmalar meme, rahim, serviks, prostat ve gastrointestinal sistem kanserlerinde etkili sonuçlar alınabildiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.
Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, kanserden korunmak için şu önerilerde bulundu:
"Mümkün olduğu kadar vücut ağırlığınızı normal seviyelerde tutun. Beden kitle indeksiniz ( Kilonuz bölü Boyunuzun karesi ) 25 ‘in altında olmalı. Bel çevresi kadınlarda 80 - 88 cm ‘i, erkelerde ise 94 - 102 cm ‘i geçmemeli. Fiziksel aktivite yaşamınızın bir parçası olmalı ve her gün düzenli olarak yapılmalı. Fiziksel aktivitenin kolon kanserini önlediğine dair ikna edici sonuçlar vardır. Enerjisi yoğun yiyecekleri, şekerli içecekleri ve fast foodu sınırlandırın. Sebze ağırlıklı beslenin. Günde en az 3-5 porsiyon çiğ veya pişmiş sebze tüketin. Mevsimine göre her renk meyveden günde en az 2-4 porsiyon yemeye çalışın.
Kırmızı et tüketimini haftada 1-2 kere ile sınırlayın ve işlenmiş et ürünlerinden uzak durun. Haftada 1-3 gün balık tüketin. Alkollü içecekleri tüketmemeye çalışın. Eğer tüketiyorsak yemekle beraber erkekler günlük iki içkiden kadınlarda bir içkiden fazlasını tüketmeyin. Tuz tüketimini sınırlandırın. Yediğimiz tüm besinlerde sodyum bulunduğundan günlük tüketimde 6 gramı ( 1 silme tatlı kaşığı ) geçmeyin. Beslenme ihtiyaçlarınızı tek başına diyetle karşılamaya çalışın, herhangi bir diyet takviyesi almayın. Rafine nişastalı besin ( beyaz undan yapılmış her türlü yiyecek ) tüketimini sınırlandırın. Lif tüketimini arttırabilmek için nispeten işlenmemiş olan tahılları ve kuru baklagilleri tercih edin. Tam buğdaylı ve tam tahıllı ürünleri, yulaf, çavdar, bulgur, darı, arpa vb. tercih edin."
Kanser koruyucularının (antioksidanlar) başında yeşil çay olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, "Yaban mersini, böğürtlen, ahududu, elma, kırmızı üzüm, turunçgiller, çilek, kiraz, kavun, kızılcık, kayısı, pembe ve kırmızı greyfurt, ananas, kuşüzümü, sarımsak, soğan, brokoli, karnabahar, lahana, pırasa, turp, kereviz, kırmızı ve yeşil biber, salatalık, kabak, ıspanak, tatlı patates, maydanoz, roka, tere, dereotu, rezene, biberiye, domates ve ürünleri, kakao tozu, balık, tarçın, zencefil, köri, kekik, nane, fesleğen, kuru baklagiller. Bunları tüketmekte fayda var” şeklinde konuştu.