Dünyanın farklı ülkelerinde, futbol maçlarına ev sahipliği yapan birbirinden güzel, birbirinden değerli ve hatta birbirinden gösterişli statları merak ettiniz mi hiç? Öyle ya, binlerce stadyum var ve hepsinin kendine özgü yanları var; kimi tarihi ile övünürken, kimi de mimarisi ile övünür. Kiminin alttan ısıtması vardır, kiminin çatısı kapanabiliyordur, kiminin zemini kaydırılabiliyordur, kiminin de manzarası güzeldir ve hatta kimi de en yeni ya da en teknolojik olmasıyla ön plana çıkıyordur.
Bu konuda, yani dünyadaki en güzel futbol statları konusunda, sizler için küçük bir araştırma içerisine girmişken, goal.com adlı internet sitesinin benzer bir araştırmayı yapmış olduğuna denk geldim. Onlar en güzel elliyi seçmişler ve yayımlamışlar. Ama ben sadece bunların içerisinden, beğeni sırasına sokmadan, bana göre en güzel on iki tanesinin adlarını ve şehirlerini/ülkelerini yazacağım;
The Maracana - Rio De Janerio/Brezilya
Santiago Bernabeu – Madrid/İspanya
Anfield Road – Liverpool/İngiltere
De Meer Stadion (Amsterdam Arena) – Amsterdam/Hollanda
Allianz Arena – Münih/Almanya
Estadio Da Luz (Stadium of Light) – Lizbon/Portekiz
Kiev Olimpiyat Stadı – Kiev/Ukrayna
Millennium Stadyumu – Cardiff/Galler
Stamford Bridge – Londra/İngiltere
Luzhniki Stadyumu – Moskova/Rusya
Lille Şehir Stadyumu – Lille/Fransa
Red Bull Arena – Leipzig/Almanya
En güzel statlara belki yine döneriz ama şimdi sırada, hafta içerisinde gurbet elde oynanan Türkiye Süper Kupası var;
Türkiye Süper Kupası adı verilen kupa, aslında çok eskiden beri ülkemizde Cumhurbaşkanlığı Kupası adıyla oynanan kupadan bir başkası değil! Ve yaşı kurtaranlar çok iyi hatırlayacaklardır ki, bu kupanın oynandığı yegâne stat, Ankara 19 Mayıs Stadı olurdu. Ve elbet ki, dönemin Cumhurbaşkanı da tribünde yerini alır, kupa seremonisine değin ayrılmaz, maçı izlerdi. Kupa ve madalya töreni ile de her şey sona ererdi. Bugün olduğu gibi, Lig Şampiyonu ile Kupa Şampiyonu karşılaşırdı Cumhurbaşkanlığı Kupasına sahip olabilmek için…
Yedi yıllık kısa bir dönem oynanmasa da, 2006 yılından itibaren Süper Kupa adıyla oynanmaya tekrar başladı. Ve hatta 2006 yılındaki Süper Kupa, farklılık adına Almanya’nın Frankfurt şehrindeki Commersbank Arena stadında oynandı. Ertesi sene geleneği bozmayan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), yine Almanya’da ama bu defa Köln’deki RheinEnergie Stadında oynattı finali… Eleştirilere rağmen, 2008 yılı finalini de yine Almanya’da ama bu defa Duisburg şehrindeki MSV-Arena Stadında oynatan TFF, bu maçın ardından bir daha Almanya’da Süper Kupa Finali oynatmadı.
Sanıyorum, Alman yetkililer bir daha izin vermemişlerdir! Ama TFF, 2008’den bu yana oynatamadığı yurt dışındaki final hevesini, bu yıla saklamış olacak ki, Süper Kupa Finali bakın nerede oynandı?
Geçen yılın hem Lig Şampiyonu, hem de Türkiye Kupası Şampiyonu Beşiktaş ile Türkiye Kupası Finalisti Antalyaspor’u karşı karşıya getiren Süper Kupa mücadelesi, uçak ile dört saat ve yaklaşık dört bin kilometre uzaklıktaki Katar’da, Katar’ın başkenti Doha’daki bir statta oynandı. Katarlılar arasında Al-Rayyan Stadı deniyor olsa da, uluslararası adını Ahmet bin Ali olarak adlandırmış Katarlılar... Bildiğiniz üzere, 2022 Dünya Futbol Şampiyonası Finalleri Katar’da oynanacak. Ve bizim milli takımımız da, önce Portekiz’i, sonra da Kuzey Makedonya-İtalya maçının galibini elerse, Katar’da boy gösterecek.
Güzel statlara geri dönelim mi?
Neden Katar? Avrupa’nın birçok yerinde, birbirinden güzel, Süper Kupa Finaline ev sahipliği yapabilecek stat var; illaki gurbet, gurbet diye tutturacaksanız, işte Avrupa! Ve hatta Avrupa statlarından birini tercih ederseniz, en azından tribünler dolar. Katar’daki gibi üç bin kişiye oynanmaz! O bölgede yaşayan vatandaşlarımızın gözü, gönlü açılır ve özlemleri diner az da olsa… Ya da, Azerbaycan gibi “bir millet, iki devlet” mottosu dillendiren bir başka ülke var mı? Yok! Neden Bakü’de oynanmadı da, Doha’da oynandı?
Ha, ülkemizde de, onlarca stat var, yeni yapılanlar ve yenilenenler var! Statsa, stat…
Katar’da Süper Kupa oynamak da nedir?
Dipnot; “Aldanma cahilin kuru lafına; kültürsüz insanın külü yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına; arzusu, hedefi, yolu yalandır.” şık Veysel Şatıroğlu.