Bazen belediyelerin yaptığı icraatları eleştirmek o kadar kolay oluyor ki, belediyenin fikir üretme, proje üretme, sebep, sonuç ilişkisi kurmada ne kadar zorlanıyorsa, bize de bunu eleştirmek de o kadar kolay oluyor.
Bakınız Narlıdere Belediye Başkanı adaşım Ali Engin, çok güzel, çok büyük ve çok renkli bir park yapmış ve açılışını da yaptı.
Parkın büyüklüğün, renkliliğini geçin.
Parkın bulunduğu yere bakın.
Altınevler.
Oradaki her bir evin değerinin milyon TL olduğunu herkes iyi bilir.
Oradaki evlerin her birinin kendisine ait, özel güvenlikli, kullanışlı ve rengarenk bahçeleri olduğunu da herkes bilir.
Adı üstünde Altınevler, değeri milyon TL (eski parayla trilyonluk) evler.
Buraya, evlerinin önünde doğru düzgün kaldırımı olmayan, evlerinin önünde doğru düzgün bahçesi daha olmayan, evlerinin önünde doğru düzgün bir park bile olmayan vatandaşların ödediği vergilerle yapıldı o park.
Altınevler’de oturanlara sorsanız, ‘Buraya park ister misiniz?’ diye, eminim yarısı ‘Bizim evlerimizde parkımız var, gerek yok’ der.
Başkan Engin bu parkı, hani bir halk deyimi vardır ya, ‘Arap yağı bol bulunca, neresine süreceğini şaşırmış’ o misali.
Denizin dibinde milyonluk villalarda yaşayan çocuklar, kendi evlerinin özel güvenlikli bahçelerinden çıkacak, güvenliği tartışılır ortamda oradaki parkta oyun oynayacak.
Adı park olsun, rengi park olsun, biz de açılışını yapalım anlayışı.
Hatırlarsınız, bir ara kaderine terk edilen parkı Medya Ege olarak haber yapmıştık.
Haberimizden sonra ‘Burası park alanı değil’ diye açıklama yapan belediye, apar topar alandaki parke taşları, kırık dökük masa ve oturakları bir gecede söküp almıştı.
Bu renkli park da, o renksiz park gibi belediyenin boş icraatlarından birisi.
Başkan Ali Engin’i projelerle ilgili kim yönlendiriyor bilemem ama yönlendirenler hiç de çoğulcu, adaletli ve yerinde yönlendirme yapamıyor.
Narlıdere’ye, Narlıderelileri bir şeyler kazandırmaya çalışan Başkan Engin, Narlıdere’ye, Narlıderelileri hep bir şeyler kaybettiriyor.
Lütfen kimse, parka 4 yaşındaki çocuğun isminin verilmesiyle ilgili bir rahatsızlık duyduğumuzu düşünmeye kalkmasın.
İsim gerekli, park gereksiz kalmış!