KENDİ İSTEĞİNLE EMEKLİ OLAMAZSIN!

Ali Eyce yazdı

Yargı kararlarını eleştirmek hakkımız değil ama yargı kararlarını konuşmak, tartışmak ve ne olması veya olmaması gerektiği konusunda fikir üretmek, düşünce özgürlüğü olsa gerek.

Yargıtay bir karar vermiş, kendi iradesiyle emekli olmaya karar verip, işten ayrılan işçinin patronunun ihbar tazminatı ödememesine hükmetmiş.

Karara saygımız sonsuz ama şöyle düşündüğünüzde böyle bir kararın ne derece doğru olup, olmadığını tartışma da adalet duygusu içinde, çalışma güdüsü içinde olan biz insanların da herhalde en doğal hakkı.

İşçi kardeşim, emekli olmaya karar vermiş. Yani ‘Artık çalışmayacağım’ demiş.

Ne güzel bir irade, keşke herkes de böyle olgun irade gelişmiş olsa da, önünde uzun yılları olan gençlere iş imkânı, istihdam imkânı doğsa.

Bilirsiniz, yaşı kemale ermişi bırakın, bir ayağı çukurda olan insanların hala para üstüne para kazanma derdi dışında kendine oyalama güdüsüyle işi bırakmama eyleminde olurlar.

‘Ölün çıkacak buradan’ dediğimi birçok insanın, çalışmaya başladığı yerde gerçekten hayatını kaybettiğine de çok şahit olduk.

Hepsinin temelinde para kazanmak değil, daha çok para kazanma hırsı az da olsa var.

Onlara sorsanız, gençlere tecrübelerini aktarıyorlar, bize sorsanız gençlerin ekmeğine engel oluyorlar.

Kim öle, kim kala, konumuzu o değil.

Yargıtay’ın, işçinin kendi iradesiyle emekliye ayrılmasında ona zarar verecek karara imza atması oldukça manidar.

Emekli olmak ülkenin geleceği olan gençlerinin önünü açmaktır.

Bu iradeyi gösterip, kendi iradesiyle emekli olana ekstra ücret ödenmesi gerekir bana göre.

İşçi, maaş yazmışken buradan bir başka konuyu da ele almak isterim.

Malum bugünlerde en çok merak edilen Asgari Ücret ne olacak sorusu.

Ne olur, ne olmaz bilinmez ama bir şey olacağı kesin. Ama asıl sonuç şu ki, asgari ücret ne olursa olsun, büyükşehirlerde yaşayanları mutlu etmeyecek, küçük şehirlerde yaşayana bayram havası verecek.

Atıyorum, asgari ücret açıklandı ve 4 Bin TL dendi.

4 Bin TL İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa vs gibi büyükşehirlerde tek veya ailesiyle yaşayanlar için hiç de yeterli olmayacaktır.

Çünkü büyükşehirde yaşamanın, geçim anlamında da büyük giderleri var.

Aynı ücreti alan Bayburt, Yozgat, Çankırı gibi küçük illerde yaşayanlar için ise piyango gibi yüksek ücret olacak.

Ekonomist değilim ama benim bildiğim de matematikte iki, iki daha dört eder gibi doğru.

Büyükşehirlerde, emlak vergisinden tutun, birçok kalemin vergisi daha yüksek.

Büyükşehirlerde kiradan tutun da, ulaşım, yemek vs giderlerin ödemesi daha yüksek.

Neye göre, küçük şehirlerde yaşamaya göre.

Büyük ile küçük arasındaki kelime anlamının farkını biliyorsanız, büyükşehir de çalışana da, küçük şehirde çalışana da aynı asgari ücreti vermeniz, akılla izah edilemez.

Öte yandan, yıllık milyarlar kazanan işletme için asgari ücretin ne kadar olduğu o kadar önemli değil. Küçük işletmeler için ise büyük sorun.

Çok ila az arasındaki kelime anlamının farkını biliyorsanız, çok kazananın asgari ödemesiyle, az kazananın asgari ödemesini aynı tutmak, yine akılla izah edilemez.

Adalet diyoruz ya, bence işin içine para girince bunun vicdanla bir alakası yok, bunun tamamen akılla alakası var.

Asgari ücret şehirlerin yoğunluğuna göre, işletmelerin yıllık kazançlarına göre belirlenmesi gerekir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri