CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Kurultayı’nın sonuç bildirgesini aktardığı konuşmasında, “Katılımcılar tek adam rejimi karşısında çaresiz ve yalnız kalmadıklarını hissetmişlerdir. Adalet yürüyüşü ve kurultayı bir büyük demokrasi ve huzur hareketine dönüşmüştür” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Kocadere Kamp Alanı’nda 26 Ağustos’ta başlayan Adalet Kurultayı sona erdi. Kurultayın son gününde ‘Devlette Adalet’ ve ‘Medyada Adalet’ oturumları yapılırken, 4 gün boyunca oturumları takip eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sonuç bildirgesini açıkladı.
“Gün birlik olma günüdür”
Kılıçdaroğlu, “Adalete susadık. Adalet istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. İnsanız biz, benim gibi düşünmeyen insanı dinlemek istiyorum. Medyanın özgürce bizi eleştirmesi lazım. Adalet için yürüdük. Bugün 4. günü kurultayın. Her görüşten insanımızı dinledik. Hepsini saygıyla anıyorum. Panellerin tümünü izledim. 4 gün zaman zaman not alarak izledim. Bilgi dağarcığımı zenginleştiren yöneticilere, akademisyenlere teşekkür borçluyum. Adalet gidiyor, demokrasi gidiyor. Gün birlikte olma günüdür. Gün adaleti, hakkı, hukuku savunma günüdür. Sırtımızı dönme günü değildir” dedi.
“Arakan’daki katliama içimiz sızlıyor”
Arakan’da Müslümanlara yönelik yapılan katliama ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, “Bayram arefesindeyiz. Arakan’da katledilen Müslümanlar var. İçimiz sızlıyor. Bizden çok uzakta bir yerde inançları nedeniyle insanlar katlediliyorsa hep birlikte o katliamları kınamamız gerekiyor. İnsanları inançları dolayısıyla katletmemek gerekiyor. Bu katliamı Gelibolu’dan şiddetle lanetliyorum” diye konuştu.
“Bir güzelliği Türkiye Cumhuriyeti tarihine armağan ettiğimiz için mutluyum”
Kurultayda 8 panel, 77 çalıştayın yapıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, "679 konuşmacımız vardı ve 240 saatten fazla kayıt altına alındı. Çok güzel yayın arşivi olacak. Farklı görüşlerdeki insanlar bir araya gelip aynı masada konuşmaya başladılar. Bir güzelliği Türkiye Cumhuriyeti tarihine armağan ettiğimiz için mutluyum. Hiçbir zaman karşıdaki kişinin kırılmamasına özen gösterildi. Adalet Anıtı için 11 bin tuğla imzalandı. Adalet heykeli yapacağız. Bu benim değil, bizim değil 80 milyonun adalet heykelidir. Bizim için değerlidir. İnsanlığın bir araya gelip, adalet heykeline tuğla koymaları kadar güzel bir şey yoktur. Adaletin ne kadar değerli olduğunu kavramışızdır” şeklinde konuştu.
“Tek adam rejimi dünyanın hiçbir ülkesinde uzun süreli olmamıştır”
Referandumdaki anayasa değişikliğinin meşru olmadığını savunan genel başkan Kılıçdaroğlu, “Türkiye toplumunun kazanımlarına hakarettir. Tek adam rejimi dünyanın hiçbir ülkesinde uzun süreli olmamıştır. Bizim kültürümüzde, geleneğimizde de yoktur. Tek adam rejimini asla ve asla kabul etmeyeceğiz. Demokratik bir devlette devleti yönetenler hukuka uymak zorundadırlar. Hukukun üstünlüğüyle racon kesmeye kalkarsanız devlette hukukun üstünlüğü biter, mafyanın üstünlüğü hakim olur” ifadelerini kullandı.
"Halkın adalet mücadelesi meşru bir mücadeledir"
"Adaletin yok edildiği, korku endişe duygusunun toplumu teslim aldığı süreçte milyonlar adalet için yürüdü" diyen Kılıçdaroğlu, “Adalet yürüyüşüyle başlayan süreç adalet arayışının en geniş şekilde konuşulması için kurultay talebini ortaya koydu. Adalet Kurultayı diyor ki ‘Adalet mücadelesi meşrudur’. Devlet yurttaşlarını huzur içinde yaşatmakla hükümlüdür. Adaletten sapan iktidarlara karşı halkın adalet mücadelesi meşru bir mücadeledir. Herkes adil ve toplumsal bir düzende yaşama hakkına sahiptir. Bugün Türkiye’de adalet hakkı ihlal edilmektedir. Mahkemede adalet yoktur, bağımsız ve tarafsız değildir. Siyaset yargıya hakim olmuştur. Siyasi planlarının parçası olarak milletvekilleri tutuklanmaktadır. Tarafsız yargı tahsis edilmeli. Tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır. Yükselmenin yolu torpil üzerinden geçmektedir. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi milletin inancı ile engellenmiştir. Ancak 20 Temmuz tarihinde iktidarın darbesiyle yeni bir darbe hukuku oluşmuş. Demokratik devlet oluşturulmalı. Halkın devlete güven duyması sağlanmalıdır. Seçimde adalet yoktur, hile karışmıştır. Demokrasinin yolu adaletli seçimden geçer. Seçim adaleti olmadan milli irade olmaz. Geçimde adalet yoktur. Sosyal devlet tesis edilerek gelir adaleti sağlanmalıdır. İnançta adalet yoktur. Ülkede tek adam rejimi kurulmuştur. Kültürel egemenliği de ele geçirmeye çalışmaktadır. Yaşam tarzına ve inançlara müdahale edilmemelidir. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokulmamalıdır. Herkes tek tip okula mahkum ve mecbur edilmektedir. Kadın, genç ve çocuk eşitsiz yaşam koşullarına terk edilmektedir. Medya ağır bir baskı altındadır. Gazeteciler tutuklanmaktadır. Havuz medyası eliyle operasyonel medya oluşturulmuştur. Medya üzerindeki hukuki, manevi baskılar kaldırılmalı, tutuklu gazeteciler serbest bırakılmalıdır” dedi.
"Güçlünün hüküm sürdüğü düzen değişecektir"
Adalet Kurultayı’nın demokratik güç oluşturduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Katılımcılar tek adam rejimi karşısında çaresiz ve yalnız kalmadıklarını hissetmişlerdir. Güçlünün hüküm sürdüğü bir düzen var ve bu düzen mutlaka değiştirilecektir. Bunu demokrasiden yana olan hepimiz değiştireceğiz. Adalet yürüyüşü ve kurultayı bir büyük demokrasi ve huzur hareketine dönüşmüştür. ‘Kayıtsız kalma, seyirci olma bir tuğla da sen koy diyoruz.’”