Kılıçdaroğlu, konuşmasında Ömer Gergerlioğlu'na verilen hapis cezasına değinerek başladı. Gergerlioğlu'nun mesajını okuyan CHP lideri, "Gergerlioğlu ile beraberiz. Zulmun karşısında asla boyun eğmeyeceğiz. Her türlü zalimliğin karşısında olacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Buradan 35 işçinin de haklarının teslim edilmesini istiyorum. Onlar alın teri döktükçe evlerine helal ekmek götürecekler. Herkes iş başı yapsın. Herkesin aşı ve işi olsun.
Ömer Gergerlioğlu, bir dönem Mazlum-Der Başkanlığı yaptı, doktorluk yaptı. İnsan haklarını savunduğu için güçlü ve önemli bir aktördü. Şiddeti övme suçundan 2.5 yıl hapse mahkum oldu. Ömer Gergerlioğlu bu ceza ile karşı karşıya olduğunda şu açıklamayı yapıyor. "Umudumu yitirmeyeceğim, mücadeleme devam edeceğim." Asla zulmün karşısında boyun eğmeyeceğiz.
Öğretmenleri baş tacı yapmamız gerekirken onların pres makinalarında ölmesini kabul edemiyorum. Bakan diyor ki 109 bin öğretmen açığı var. Niye almıyorsunuz bunları? 2018'in ocak ayında iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 141.
İmam kardeşlerimin tamamına söz veriyorum. Siz görevinizi yaptığınız sürece biz size her türlü desteği vereceğiz.
KADİR MISIROĞLU VE ABDULLAH AKIN AÇIKLAMASI
Kadir Mısıroğlu diye bir soytarı var. Bu öyle bir soytarı ki 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyor milli kurtuluş savaşında. Bu soytarıya önce sarayın kapısını açtılar, hastalandı Erdoğan ziyarete gitti. Meclis Başkanı da ziyarete gitti. Sevgili Recep Bey, sen Kadir Mısıroğlu'nun görüşlerini paylaşıyor musun? O milli kurtuluş savaşına ve vatana ihanet etti, sen de bu ihanetin bir parçası mısın?
Bir soytarı daha var, bu da akademisyen Abdullah Akın. Çanakkale Üniversitesi'nde görev yapıyor. Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler vardı diyor. Bu soytarıya da acaba Recep Bey, Meclis Başkanı gidecek mi?
ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Şeker fabrikaları açıldığında duygu ve heyecanı görmüştüm. Bizim de memleketimizde şeker yapılabiliyor deniliyordu. Cumhuriyetin bütün kazanımlarını halkın vergileri ile kurulan fabrikaları sata sata bitiremediler. Biz niye karşı çıkıyoruz?
Tarihimize sahip çıkmak için. Türkiye, şeker ithal eden bir ülkeden bugün şeker ihraç eden bir ülkeye gelmiştir. Her fabrika cumhuriyetin kalesidir. Sahip çıkmak hepimizin görevidir.Bugün şeker sektörü yaklaşık 3 milyar dolarlık bir katma değer yaratıyor.
NİŞASTA BAZLI ŞEKER
Nişasta bazlı şeker obeziteye yol açar. Batsın sizin milliliğiniz, yerliliğiniz. Bu yolu nasıl açtılar. Önce Cargill'in kurulmasına imkan sağladılar, bütün hukuksal zemini zorlayarak. Sonra şeker kurumu tümüyle kapatıldı.
Fabrikaların gerçek sahibi halk ama Man Adası'nda vergi ödememek için şirket kuranlar sahibi değil. Şeker fabrikalarını her ortamda destekleyeceğiz. Satılmaması için de elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Buradan şeker fabrikalarında çalışan işçilere de seslenmek isterim. Sizin hakkınızı hukukunuzu savunan biziz. Sizin güzel bir sloganınız var. Susma sustukça sıra sana gelecek. Şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi. Biz sonuna kadar sizi destekleyeceğiz. O fabrikalar kolay kurulmadı. Biz şeker fabrikalarında çalışan işçilere kadro diye mücadele ederken onlar yok etmek istiyorlar. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir.