Kılıçdaroğlu, bir dizi temasta bulunmak üzere Balıkesir'e geldi. İlk Erdek Belediyesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, görevini devreden eski Belediye Başkanı Hüseyin Sarı'dan brifing aldı. Ardından Sarı'ya teşekkür eden Kılıçdaroğlu'na ilçenin anahtarı ve çeşitli hediyeler verildi. Kılıçdaroğlu, daha sonra Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun'u ziyaret etti. Ziyaretin ardından Kılıçdaroğlu, meydanda bekleyen kalabalığa seslendi.
"Kavgadan uzak yeni bir siyaset anlayışı getirmeye çalışıyoruz"
Kavgadan uzak yeni bir siyaset anlayışı getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bunun için de belediye başkanlarımıza 7 ilkeden taviz vermeyin dedik. Herkese eşit davranın dedik. Oy versin vermesin, nerede sorunlu olan vatandaşınız varsa oraya gidip, onun sorununu çözeceksiniz. Eğer bulunduğunuz kent, mahalle, ilçe, ilde bir çocuk yatağa aç giriyorsa, o gece rahat uyumayacaksınız. O çocuğun karnını doyuracak, anne huzur içerisinde çocuğunu yatağa yatıracak. Bizim siyaset anlayışımız bu. Yeni bir siyaset anlayışı. Ayrımsız herkesi kucaklayan siyaset anlayışı. Kimseye kızdığımız yok. Ama onlar bize kızıyorlar. Niçin bunu söyledin diyorlar. Ne söyleyeyim? İnsanımı seviyorum, hizmet etmek istiyorum, bireysel olarak beklentim yok. Siyaseti vatandaşa hizmet için yapıyorum. Bu güzel ülkede herkes huzur içerisinde yaşasın istiyorum. Kimsenin inancıyla, kimliğiyle, hayat tarzıyla sorunumuz yok. Sorun ne, herkes evinde huzur içerisinde yaşasın. Esnaf, tüccar, memur, işçi kazansın istiyorum. Herkesin hayat standartı yükselsin, işsizlik olmasın diyorum, yine kızıyorlar. Vay efendim, sen bunları nasıl söylersin. Ne kadar kızarlarsa kızsınlar, bunları söylemeye devam edeceğim. Esnafın, çiftçinin, memurun, emeklinin, emeklilikte yaşa takılanların sorununu ben dile getiriyorum" dedi.
"Orta Doğu bataklığında bizim ne işimiz var"
Kılıçdaroğlu, "Dış politikada yanlış yapıyorsunuz diyorum. Orta Doğu bataklığında bizim ne işimiz var? Niye oraya girdik, hangi gerekçeyle girdik? Efendim, oraya gidiyoruz, niye girdik. Büyük Orta Doğu projesinin eş başkanıydı. Birisi talimat verdi, girdi. Kendisine, Orta Doğu bataklığına hangi egemen güçler seni soktu diye sordum. Bunun cevabını istiyorum. Bizim Suriye, Mısır ile sorunumuz yoktu. Niye Mısır ile kavga ettik? Orta Doğu'nun en güçlü ülkesi. Orta Akdeniz'de Türkiye yalnızlığa mahkum edildi diyorum. Vay efendim, sen bayrağı biliyor musun, gemilerimiz var orada tanımıyor musun? Sen meraklanma beyefendi, ben bayrağı senden çok daha iyi biliyorum. Gazi Mustafa Kemal'in partisinde, onun koltuğunda oturan bir genel başkana bayrakçılık, milliyetçilik edebiyatı yapamazsın. Milliyetçilik, vatanını, bayrağını, bütün vatandaşlarını sevmektir. Milliyetçilik, vatanın her çakıl taşına sahip çıkmaktır. Soruyorum, Süleyman Şah türbesini kendi topraklarından kaçıran kimdir? Şimdi bana kalkmış milliyetçilik edebiyatı yapıyor. Ben her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alırım diyen kimdir? Şimdi kalkmış bana bayrak edebiyatı yapıyor. Kıbrıs'ta bugün Türk bayrağı dalgalanıyorsa rahmetli Ecevit'in sayesindedir" diye konuştu.
"Bizi, Doğu Akdeniz'de yalnızlığa ittiler" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bunun adına da değerli yalnızlık dediler. Bütün komşularımızla barış içerisinde olmalıyız. Suriye, İran, Irak, Rusya, Yunanistan, Bulgaristan herkesle barış içerisinde olmalıyız. Mustafa Kemal'in temel ilkesi vardı. Eğer birilerine bir şey söyleyeceksen önce bütün komşularınla barışı sağlayacaksın. Sana en yakınından birisi ihanet etmemeli. Sen komşularınla kavga edersen birisine bir şey söyleyemezsin. Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırıldığı zaman Türkiye bağımsızlığını korur. Biz bunu yapmak zorundayız."