Üç gün önce "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kim, önümüzdeki seçimlerde CHP’nin adayı kim olur" diye sorsalardı cevap vermek herkes için çok kolaydı.
Pazartesi gününden sonra artık bu sorunun cevabını arayanlar için zorlu süreç başladı.
Başkan Kocaoğlu, sitem dolu, eleştiri dolu açıklamalarıyla önümüzdeki yerel seçimlerde belediye başkanlığına aday olmayacağını açıkladı. Ardından, başkan adaylığı için siyasi ve ekonomik kulisler de başladı.
Siyasi kulislerde kimin başkan adayı olması gerektiği konusunda bir fikir birlikteliğini yakalanmaya çalışılırken, bu işin ekonomik kulisinde ise kim ortaya ne koyacağının ve ne alacağının hesapları yapılmaya başlandı.
Öyle ya İzmir Büyükşehir Belediyesi dediğiniz resmi kurum, sadece caddeleri ışıklandıran, çöpleri toplayan bir yer değil.
Bugüne bugün, bir çok bakanlığın bütçesinden daha fazla bütçesi olan bir İzmir Büyükşehir Belediyesi.
Yani pasta çok büyük !
Ekonomik kulisleri parası olan düşünsün, biz sadece aklımız olduğunu bilerek siyasi kulislerin tarafında kalalım.
CHP’nin bütün ilçe belediye başkanları önümüzdeki seçimlerde CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmaya hazır.
Bu anlamda yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır diyerek istifa eden belediye başkanları mı ararsınız, Ankara’nın yolunu tutan belediye başkan adayları mı ararsınız; var oğlu da var, var kızı da var!
Önümüzdeki seçimler başkan adayı kim olur; bu önümüzdeki günlerde İzmir’e gelmesi planlanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelişinden ve geldiğinden anlaşılır!
Ancak geçtiğimiz yerel seçimler gibi CHP açısından çantada keklik bir seçim olmayacağını söylemek için siyasi kahin olmaya gerek yok sanırım.
Siyasetin içinde oluşan ittifakların artı ve eksilerinin seçimlere etkisi olur.
Bazı ilçelerde ittifaklar olumlu sonuç verirken, bazı ilçelerde ittifakların olumsuz sonuçları ortaya çıkabilir.
Bu şehirde yaşayan, bu şehirde medyacılık yapan, bu şehri okuyan, bu şehri takip eden ve bu şehri yazan birisi olarak tabi ki benim de aklımdan ve gönlümden geçen bir başkan adayı var!
Kim mi?
Onu da, onun olma ihtimaline değil, haline ket vurmamak için şimdilik yazmamayı tercih ediyorum.