Kimi zaman ne kadar istesekte hayata saçılan eksik yanlarımızı toplayamayız. İlk defa duyduğumuz bir şarkının, en eski yaralarımızı kanattığına şahit oluruz.
Kimi zaman unutmak isteriz, istedikçe de daha çok batarız. Deniz düşer sarılacak bir yılan dahi bulamayız.
Kimi zaman okuduğumuz kitabın bir cümlesinde saatlerce takılırız. O cümle vurur yüreğimize tüm acılarımızı, noktası kalbimizde koca bir kara lekeye dönüşür.
Kimi zaman şiirlerin arkasına saklanırız. Dili olurlar yüreğimizin. Saklamaya çalıştığımız tüm kırıklar batar ruhumuza, acı içinde susarız.
Kimi zaman hüzünlerle körebe oynarız. Bu defa bulamasın isteriz, saklanırız karanlığın içine. Her bulduğunda daha da kararır umutlarımız.
Kimi zaman saatlerce aynı koltukta oturur bir türlü kalkacak dermanı bulamayız bacaklarımızda. Sanki bin yıllık yorgunluk vardır omuzlarımızda.
Kimi zaman sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz ararız. Boşluğu saran kollarımız üşütür kimsesizliğimizi. Güneş bile ısıtamaz bu üşümeyi.
Kimi zaman zamansız oluruz. Ne ne dün, ne bugün, ne de yarın vardır. Asılı kalırız sarkaca zaman akar ama biz olduğumuz yerde kalırız.
Yüreğim ağrıyor kimi zaman
Gece yarısının ortasında yada tan ağardığında
Bilmediğim bir limanda, hiç tanımadığım insanlar vapura binerken
Hiç duymadığım bir melodide, hiç okumadığım bir şiirde
Yüreğim ağrıyor kimi zaman
Çıplak sokakların, küfreden kaldırımlarını düşündüğümde
Yorgun
Hoyrat
Yaban
Bilinmeyenden korkuyor artık canım