Diyarbakır 8’inci Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan önceki gece eğitim uçuşu için kalkan F-16 savaş uçağımız inişe geçtiği sırada düştü. Pilotumuz sağ kurtuldu. İhlas Haber Ajansı, gelişmeyi habercilik refleksi örneği göstererek abonelerine geçti. İlk gelen bilgiler pilotumuzun kadın olduğu yönündeydi. TGRT Haber Televizyonu birçok internet sitesinde de paylaşılan pilota ait olduğu belirtilen görüntüyü ekranlara taşıdı. Pilotun kadın olmadığı ortaya çıkınca düzeltme yapıldı.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan da 21:10 sularında olayla ilgili şu açıklama geldi: Türk Hava Kuvvetlerine ait bir adet F-16 tipi savaş uçağı, 12 Aralık 2016 günü saat 19.30 sularında eğitim uçuşu dönüşünde piste iniş için yaklaşırken, Diyarbakır Hava Meydanına yaklaşık 1,5-2 mil mesafede iken henüz bilinmeyen bir sebepten düşmüştür. Pilot olaydan yara almadan kurtulmuş olup sağlık durumu iyidir. Kaza nedeninin belirlenmesi maksadıyla inceleme başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ne var ki, Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü bu açıklamayla da yetinmeyip basın mensuplarına şu basın bildirisini gönderdi:
Bir haber ajansı (İHA) ve TGRT televizyonu sorumsuzca davranarak bir bayan pilotumuzun resmini yayınlamış ve düşen uçağın pilotu olarak göstermiştir. Sosyal medya dedikodularına dayanarak haber yapmak ne derece yakışık almaktadır takdir sizlerin. Düşen uçaktaki pilot ERKEKTİR BAYAN DEĞİLDİR. Lütfen bu konularda HASSASİYET; HASSASİYET HASSASİYET.
İHA: KABUL EDİLEMEZ
Kuruluşundan bu yana devletine, millî ve manevi değerlerine bağlılığından milim sapma göstermeyen İhlas Medya Grubu, Tuğgeneral Özkürkçü tarafından sorumsuzlukla itham ediliyordu. Özkürkçü’ye İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) cevabı sert oldu. Konuya ilişkin İHA Genel Müdürü Hamit Arvas tarafından yapılan açıklamada, Özkürkçü’nun ifadelerinin iyi niyetle bağdaşlaştırılamadığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: Diyarbakır’da düşen uçağımızla ilgili Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanının bildirisi, tarafımızdan ‘maksadını aşan, acele yazılmış bir metin’ olarak değerlendirilmektedir. Haberin detayı incelendiğinde uçağımızın düştüğü doğrudur. Uçağın pilotunun fırlatma koltuğunu kullanarak kurtulduğu ve çok şükür, sağlık durumunun iyi olduğu da doğrudur. Yanlış olan, pilotun bayan olduğu bilgisidir. Bu yanlış sebebiyle bayan pilotumuzdan özür dileriz. Bu haberdeki hatayı baz alarak, kurumumuzun bu konularda hassasiyet göstermemekle ve sorumsuzlukla suçlanması, bizim açımızdan kabullenebileceğimiz bir itham değildir. Bizler her kademedeki arkadaşlarımızla vatan ve millet söz konusu olduğunda her şeyi bir kenara bırakacak inanç ve düşüncede olan insanlarız. Aynı hatayı bizden 47 dakika önce Habertürk TV, haberturk.com.tr ve sabah.com.tr de yaptığı hâlde, isim belirterek İhlas Haber Ajansını itham ederek yapılan bu açıklamayı iyi niyet ve düşünce ile bağdaştıramadığımızı milletimize duyururuz.
BATUHAN YAŞAR ANLATTI O GECE NELER YAŞANDI?
Yazarımız Batuhan Yaşar, önceki gece neler yaşandığını ve Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü ile neler konuştuğunu yazdı:
“Önceki gece tatsız olaylar yaşadık. Diyarbakır’da düşen F-16 ile ilgili. Olayın hemen ardından telefonum çaldı. Arayan Genelkurmay BYED Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü idi. Düşen F-16 ile ilgili İHA ve TGRT’nin geçtiği haberin yanlış olduğunu söyledi. Telefonları kapattıktan sonra İstanbul’la konuştum.. Hem İHA hem de TGRT, Tuğgeneral Özkürkçü’nün dile getirdiği bütün unsurları düzeltti. Haberleri geri çekti. 10 dakika içinde konu halloldu.
Bu kez ben Sayın Özkürkçü’yü aradım. Bir süre konuştuktan sonra karşılıklı teşekkür ederek kapattık. Ama ne oldu ise ondan sonra oldu. Hayretler içinde İHA ve TGRT’yi sorumsuzlukla suçlayan o açıklamasını bir çırpıda okudum. Ne oluyor diye cep telefonuma sarıldım. Ama açmadı. Bir kez daha aradım yine açmadı.
Türkiye Gazetesi, TGRT ve İHA’nın 40 yıldır nasıl bir yayıncılık yaptığını dünya âlem çok iyi bilir. Kimse İhlas Medya Grubuna millîlik dersi vermeye kalkmasın. Bu kurum ta başından beri her zaman devlet refleksi ile hareket etmiştir.
Ben bir subay çocuğuyum.. Çocukluğum da kışlalarda geçti. Sizin sorumsuz dediğiniz TGRT ve İHA’nın Ankara Temsilciliği görevini de ben yapıyorum.
Sorumsuz sıfatını TGRT ve İHA için kullanmak kimsenin haddi de değildir.
Biz habercilik refleksi ile bazen hatalar yapabiliriz. Önemli olan hatada kasıt olup olmamasıdır. Kastımız yok ki haberi kısa bir süre içinde düzelttik/geri çektik. Buna rağmen İHA ve TGRT’ye bu sıfatı yakıştırmak tabiri caizse hafifliktir. Bir devlet memuruna, bir TSK mensubuna, hele hele bir generale hiç yakışmadı.
Siz ona buna laf yetiştireceğinize, sıfatlar yakıştıracağınıza, kendi asli gö-revinizi zamanında yapın ki bu türden şeyler yaşanmasın. Daha fazla bir şey yazmak istemiyorum...”
NURİ ELİBOL YAZDI
Vesayet refleksi ve alışkanlığı
Önceki gece bir eğitim uçağımız düştü Diyarbakır’da. Çok şükür pilotumuz sağ kurtuldu. Gelen cana değil mala gelsin. Habercilik refleksi ile İHA ve TGRT’nin çok aceleci davranarak yanlış bir haber geçtiği ilgililerin uyarıları ile anlaşılmış ve hemen düzeltilmiş. Tüm bu iyi niyetli, kısa sürede düzeltme işlemine rağmen Genelkurmay BYED Başkanı’nın İHA ve TGRT’yi sorumsuzca davranmakla suçlayan açıklama yayınlaması ya iş bilmezliktir ya da eski Türkiye’den kalma bürokratik vesayet refleksi ve alışkanlığıdır. Bu açıklama bir kurmay subay kafasından üretilen bir ürün olamaz. İçinden geçtiğimiz nazik dönemi, TSK’nın yedi cephede yedi düvele karşı verdiği mücadeleyi dikkate alarak konuyu uzatmak istemiyorum. Ama Genelkurmay Başkanlığının basınla ilişkilerini, basın kuruluşlarına ve basın mensuplarına karşı kullandığı dili acilen gözden geçirmesini bekliyoruz.