İzmir'in merkezine en uzak ilçelerinden birisi Kınık!
Kilometre olarak uzak ama gönüllerden uzak, gözlerden uzak değil!
1,5 saatlik bir yolculukla, 135 kilometre yol gidince varabiliyorsunuz.
Varmanız için bir nedeniniz, nedenleriniz varsa tabi!
Gazeteci sabır içinde okuyuculardan gelen şikayetleri torbalar. Torba ağzına kadar dolduğunda ise okuyucularımızın şikayetlerinde haklı olup, olmadıklarını anlamak için, onların yönlendirmesiyle haber değeri taşıyan şeyleri bulmak için olay mahalline gider.
Gazetecilik oturduğunuz yerden yazmak değildir, hiç bir zaman olmadı, olmamalı da.
Kınık Belediyesi'nin 10 yıl AK Parti tarafından yönetilmesinden sonra geçtiği CHP yönetiminin Kınık'ta bırakın bir şeyler yapmayı, geçen yıllarda yapılanlara bile doğru düzgün sahiplenmediğini, yapılanlar sanki Kınıklılar için yapılmamış gibi kaderine terk ettiğini gördük.
Siyasette yönetimler değişir, buna oylarıyla vatandaşlar seçerek karar verir ama vatandaş değişim kararı verdiğinde, yapılanı yıkmayı, yapılanları kaderine terk etmeyi kimseye görev olarak vermez.
Biraz daha iyi olması için oy verir, daha iyi olabilmesi için oy verir.
Yoksa A Parti olmuş, B Parti olmuş, belediye başkanı Ahmet olmuş, Sema olmuş hiç de umurunda değildir.
Vatandaş, daha ve daha iyi yaşamanın, yaşayabilmenin ve yaşam koşullarını oluşmasının düşüncesindedir.
Kınık'ta 10 yıldır belediye Başkanlığı yapan Dr. Sadık Doğruer'in, 2024 yerel seçimlerinde yüzde 50'in üzerinde oy potansiyeline sahip olduğu tahmin edilirken Kınık'tan değil de Bergama'dan Belediye Başkanlığına aday gösterilmesini, Bergama ile birlikte Kınık'ın AK Parti tarafından yönetilirken, CHP tarafından yönetilen ilçeler haline dönmesinin nedenlerini hiç anlayamamışken Kınık'ın düştüğü hali düşünmek ayrı bir girdap.
Köy meydanı gibi kalmış ama köy olmaktan çıkmış Kınık'ta bir kahvehanede oturduğumuzda vatandaşların yüzlerine yansıyan sıkıntıyı anlamamak ne mümkün?
'Kınık'ta neler oluyor, neler olmuyor?' diye sorduğumuzda yüzlerinde sıkıntıyı gösteren insanların söylemlerini, şikayetlerini duymamak ne mümkün?
Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur'a bazılarını fotoğraflarıyla haber yaparak, bazılarını da fotoğrafsız yazılarla anlatmak gerekir.
Anlamasa da Kınık'a vatandaşın sesi, vatandaşın gözü, vatandaşın kulağı, vatandaşın dert ortağı gazetecilerin geldiğini bilmesi gerekir.
Bu arada Kınık'a gazetecilerin geldiğini sadece Başkan Bodur'un bilmesi gerekmiyor.
Kınıklıların da bilmesi gerekiyor!
Kınık'ı sevenlerin de bilmesi gerekiyor!
Kınık'ın güzelleşmesini isteyenlerin de bilmesi gerekiyor!
Kınık'ın geleceğini düşünenlerin de bilmesi gerekiyor!
Kınık'ta iş yapan, Kınık'ta işletme yapan, Kınık'ta çalışan, Kınık'ta okuyan, kısacası Kınık'ta yatıp, kalkan, kazınıp, kaybettiren herkesin de bilmesi gerekiyor.
Konu Kınık ise herkes görevini de bilecek, boyunu posunu da bilecek, haddini de bilecek!
Kınık'a, Kınıklılara kötülükler yapıp, gülümseyemeyecek.
Kınık'a gazeteciler geldi!
Vesselam!