Havalar ülke genelinde soğumaya başladı; şimdi kafelerde kış çayları, ıhlamur ve adaçayları yerini aldı.
Bizi ikiye bölen karar..
Kahve insanları ve çay insanları, yazın ortakları kış aylarında birbirinden yine ayrılmaya başladı bile. Hayal edelim, bir pazar günü, havanın soğukluğunda evinizde battaniyenin altındasınız, elinizde okumayı uzun zamandır beklediğiniz kitabınız ve bir fincan.. Fincanınızın içinde kahve mi var çay mı?
Sizi bilmem ama bana sorarsanız, soğuk havalarda mis gibi kokan çeşit çeşit bitki çayının yerini hiç bir kahve tutamaz.
Doğadan gelen mucizeler,
Bitkilerin özünün işlenmesi, bitkilerin kaynatılması ve şifa kaynağı olarak kullanılması çoğu toplumun ortak ve zamansız dili.
Afrika’da olduğum dönemde, bölgede bulunan bitki ve ağaç çeşitliliğini inceleyen Gambiyalı bir fitoterapi uzmanı ile görüştüğümde, farklı topraklarda yetişen fakat mucizesini iki topluma da kanıtlamış benzer bitki, yaprak ve çiçeklerden konuştuk uzun uzun.
Güvenli tüketim nerede, nasıl?
Üretimden, tüketime her ürün gibi çaylar da uzun yollardan geçip fincanla size ulaşıyor. Hadi gelin şifa ve konfor kaynağı bitki çaylarının güvenli tüketimi nasıl oluyor öğrenelim.
1- Bitkilerin türlerini doğru bilelim
Nane çayı ile tıbbi nane çayı arasındaki fark ile ilgili sevgili hocam rahmetli Erdem Yeşilada şöyle yazmış; Öncelikle yemeklerimizde kullandığımız nane ile (su nanesi; Mentha aquatica) ile şifa özelliği olan nane (tıbbi nane; Mentha piperita) ya da diğer nane türleri (Antep nanesi, kır nanesi, it nanesi, yarpuz vd.) arasında gerek lezzet ve gerekse etki bakımından önemli farklılıklar söz konusu. Dolayısıyla kullanılan nane türü hedeflenen amaca göre önemlidir. Bilimsel kaynaklarda yer alan tedavi önerileri, aksi belirtilmedikçe, tıbbi nane olarak düşünülmelidir. Bu bakımdan nane çayından istenilen yararı sağlamak için kullandığınız nane çayının kaynağı önemli.
Yine rahatlatması için içtiğimiz melisa, bebeklere dahi verilebilir dediğimiz papatya çayı için de bu bilgilerin öğrenilmesi önemlidir.
2- İçeriğini bilelim
Öncelikle hazır karıştırılmış ve içeriğini bilmediğiniz çayları içmenizi önermiyoruz. Örneğin kış çayı adı ile satılan paketlerin karışımları sizde istenmeyen etkiye neden olan (örneğin tansiyomda düşme, ciltte kızarıklık gibi) bitki türlerini içerebilir. Bu nedenle, içeriğini bilmediğiniz paketleri almayınız.
3- Çuvaldan değil, paketten
Aktarlarda çuval çuval açıkta olmasına alıştığımız bitkiler, baharatlar ve çayların ne kadar toz ve böcek kalıntısı içerdiğini biliyor muydunuz? Bu konu ile ilgili yapılmış çalışmalar kötü vaziyeti gözler önüne seriyor. Hijyenik koşullarda paketlenmiş ve taşınmış bitki çaylarını, menşei ve adı doğru yazılmış hasarsız paketlerde satın almalı, kullanmadan önce 30 saniye akar su altında tozundan yine de arındırmalısınız.
4- Doz ve etkileşim
Bitki çayları, mucizesine kapılıp fazla tüketmemeli. Günde içeceğiniz 2 kupa bitki çayı sağlığınızı desteklerken, fazlası istenmeyen etkilere neden olabilir
Ayrıca ilaç kullanan kişilerin, gebelerin mutlaka bitki çaylarına yönelmeden önce hekimi ile görüşmesi gerekmektedir.
Unutmayalım ki, eski çağlardan beri bitkilerin şifalı gücü kullanılır, bu güç hafife alınmamalı ve doğru kullanılmalıdır. Çünkü doğru kullanılan güç size şifa getirir.