Geçen hafta yazmış olduğum bağışıklık sistemi güçlendirme ile ilgili yazımdan sonra oldukça fazla soru aldım. Kış aylarında kâbusumuz olan virüslerden korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlendirmek dışında neler yapabiliriz diye. Çünkü bazılarımız hastalıklara çok yatkınız ve bağışıklık sistemimiz genetik nedenlerle de düşük olabiliyor. Aşılar gripten korunmak için etkili olsa da gribe neden olan İnfluenza virüsünün o kadar mutasyona uğramış farklı hali var ki sıklıkla özelliklerini yani antijenlerini değiştirerek çok farklı bir hastalıkmış gibi gizleniyor ve bağışıklık sistemimizi deliyor. Bu nedenle aşı bile olsa kışı hasta geçirebilen çok sayıda insan tanırız. Bu nedenle grip gibi virütik hastalıklarla mücadelede bağışıklık sistemi güçlendirmenin en etkili yöntem olduğunu ve bunu Refleksterapi gibi etkili ve doğal tedavi yöntemleriyle rahatlıkla yapabileceğinizi tekrar belirtmek istiyorum. Peki, bunların dışında gripten korunmak için neler yapabiliriz hepsini toparlayalım birlikte. İnfluenza virüsü havada 8 saate kadar yaşayabiliyor dolayısıyla temas ettiğimiz her alan potansiyel hastalık demektir. Ve buna karşı alacağımız en önemli konum sağlığa uygunluk elbette, sık sık ellerimizi yıkamak, eve gittiğimizde kıyafetlerimizi hızlıca değiştirmek ve dışarıda her ne olursa olsun elimizi ağzımız ve burnumuzla temas ettirmemek en büyük önlem. Herhangi bir yiyeceği ellerimizi yıkamadan yemekten bahsetmiyorum bile… Islak mendillere de o kadar güvenmeyin. Çoğu mevcut bakteri ve virüsleri elin başka bir bölgesine taşımak dışında bir işe yaramıyor. Ama yine de oldukça gerekli. Sık sık olmasa da anti bakteriyel el jeli kullanmamızda bir sakınca yok ama sadece bol su ve sabuna erişemeyeceğimiz durumlarda. Bol su ve sabundan daha iyi bir anti bakteriyel olmadığını unutmayalım. Eğer hastaysak bulaştırmanın önüne geçmek için öksürürken mutlaka peçete bulundurup ardından hızlıca ellerimizi yıkamamız gerekmekte yoksa bize nasıl bulaştıysa çevremizdekilere de öyle bulaştırıyoruz. Ve bilinenin aksine grip bulaştırınca geçmiyor maalesef. J
Bol bol su içmeyi hayatımızın bir rutini haline getirmemiz gerekiyor. Ben Refleksterapi alan hastalarıma da sıklıkla bol su içmeyi salık veriyorum, tedavinin etkinliğini %50 oranında arttırıyor. Bol su içmek demek daha temiz bir sindirim sistemi demek, su içmek ağız yoluyla aldığımız bakterileri boşaltım yoluyla vücudumuzdan atmamızı sağlıyor fakat bu virüsler için geçerli değil unutmayalım. Yeterli oranda taze ve mevsiminde meyve sebze tüketmeye dikkat etmekte önemli. Allah her mevsimin hastalığına deva olacak meyveyi o mevsime denk getirmiş. C vitamini içeren birçok meyvenin kış meyvesi olması bir tesadüf değil. Ne yerseniz yiyin yeter ki mevsiminde yiyin. Hasta olma korkusuyla evlerinde asla kapı pencere açmayan insanlar olduğunu görüyorum, bu çok büyük bir yanlış. Virüsler kapalı ortamlarda daha uzun süre canlı kalıyor, bakterilerse çoğalıyor. Evinizi düzenli aralıklarla havalandırın. Yine kış mevsimi olduğu için hastalanacak korkusuyla çocuklarını banyo ettirmekten çekinen anneler görüyorum. Özellikle okulda, servislerde, toplu taşımada bir sürü virüs ve bakteri alarak eve geliyoruz mutlaka her gün temiz kıyafet ve haftada en az iki kez ılık su ile banyo yapmak çok önemli. Hem vücudumuzun ısı dengesi açısından hem de hijyen açısından. Havanın güneşli olduğu saatlerde yürüyüş yapmakta hem D vitamini almak açısından hem de temiz hava teneffüs etmek açısından oldukça etkili. Klimaların bakımlarını ihmal ederek hem daha fazla enerji kaybı yaşayıp elektrik faturalarını şişiriyoruz hem de sürekli kirli hava teneffüs ediyoruz, virüsler ve bakteriler en çok nefes yoluyla bulaşırlar, temiz hava solumak çok önemli. Kış aylarında giyim tarzımızda hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Soğuktan korunmak için giymiş olduğumuz palto, bere eldiven gibi kıyafetleri kapalı ve sıcak ortamlarda üzerimizden çıkarmak, vücudumuzun gereksiz yere terlemesine engel olur. Terleyince soğuğun bizi daha çok etkileyeceğini de biliyoruz, dışarı çıkarken de mutlaka tekrar soğuktan koruyan kıyafetler giymeliyiz. Kısaca vücudumuzun ısı dengesini korumaya özen göstermeliyiz.
Tüm okurlarıma hastalıklardan uzak sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum.