En tepeden, en aşağıdakine kadar.
En bilenden, en bilmeyenine kadar bütün insanlar, ‘Maske, mesafe ve temizlik’ dediler, ‘Kalabalıklar içinde olmaktan da özellikle uzak durun’ dediler.
Peki, durduk mu?
En belki biraz, bazı anlarda, bazen dikkat ettik.
Ama çoğu zaman, çoğu yerde dikkat etmedik.
Hep birlikte, birkaç hafta öncesinden vaka ve ölüm rekorları kırarak, virüsün yeniden yükselişine neden olduk.
Hafif normalleşmelere kandık ve tam normalleşmiş gibi yaşamaya devam ettik.
Sonuçlarını da önce rakamlarla, sonra da kısıtlamaların hafta sonu tüm, hafta için tam geceleri olarak gördük.
Çaresizlik içinde kalan bilim adamlarının önerisiyle kısıtlamalar eski haline döndü.
İki hafta sürmedi, günlük 60 bini geçen vaka sayısı, 40 binlere kadar düştük.
Bu şekilde veya daha genişleyerek kısıtlamalar devam ettikçe daha da düşeceği belli.
Şimdi bu durumda, neden kısıtlandık, ne kadar daha kısıtlanırız diye düşünmeye hiç mi hiç gerek yok.
Şimdi bu durumda, vaka sayısı ne kadar artar, daha ne kadar ölümler olur diye de hiç mi hiç düşünmeye gerek yok.
Özlüyorsanız, hafta sonları ailecek piknikler yapmayı, kahvaltılar yapmayı.
Özlüyorsanız, hafta için özgürce gece yarılarına kadar arkadaşlarınızla oturmayı, gezmeyi.
Özlüyorsanız, hafta da bir iki gün bir yerlere gidip, akşam yemeği yemeyi, eğlenmeyi.
Özlüyorsanız, farklı bir iki insan görmeyi, tanışmayı ve sohbet etmeyi.
Özlediğiniz her şeye kavuşmak elinizde.
Maskemiz de, mesafemizde, temizliğimizde.
Kısıtlı ama keyifli hafta sonları.