Türkiye'nin okur yazar oranı istatistik verilere göre % 90 ama bu verilerde altı yaş üstü hesaplandığında bu kadar çok bir rakam çıkıyor. Üniversite mezunları ise toplam nüfusa oranladığında % 10 civarında gibi az bir rakam. Mesele tam olarak bu değil tabiki milletçe az okuyor olmamız az okuduğumuz için de bir çok kişi ilkokulda öğrendikleriyle yetiniyor kendini geliştirmek için çabalamıyor oysa Peygamber efendimiz bilginin güzelliğini Nasıl da güzel anlatmış " hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?" Diyerek . Gerçekten de olmuyor her yeni kitap bize farklı bir bakış açısı sunuyor. Keşke insanlarımıza sosyal medyada dolaşmaktan çok kitap okuma alışkanlığını kazandırsak keşke annelerimiz her gün televizyonda dizi izleyerek değil de kitap okuyarak bilgilense. Aklıma televizyonla bilgi edinmek deyince Abiye Kuzu aklıma geliyor elimde olmadan. Toplumumuzdaki aksaklıkları ve TV izleyerek bilgi edinmeyi eleştiren güzel bir dizi vardı . Şimdilerde ise neredeyse bütün dizilerde eline silah alan mafyacılık oynuyor , hırsızlık adam öldürmek güzel bir şeymiş gibi empoze ediliyor ve ne yazık ki bu diziler yeterince denetlenmiyor. Çoğu kişi kitap okumadığı için de bu dizilerden etkileniyor gerçek hayatla dizidekini karıştırıyor ve sonra da her gün bitmesini istediğimiz kadın cinayetleri ve şiddet olayları. Biter mi? Bitmez... Çünkü mafyayı katili yücelten bir dizi sektörü var maalesef. Oysa cinayet hele ki haksız yere ve meşru müdafaa yoksa çok büyük günahtır. Masum birini öldüren bütün insanları öldürmüş sayılır. Bu öylesine söylenmiş bir söz de değil çünkü Kuran'ı Kerim de öyle emrediyor. Adem'in oğullarından Kabil Habil'i çeşitli nedenlerle kıskanmış ve öldürmek istemiş bunu fark eden Habil Kabil'e hiç bir şekilde karşı gelmemiş sadece "her kim senin gibi haksız yere birini öldürürse bütün insanların günahı onun olsun "diye beddua etmiş . Bu yüzden insanlar birini öldürmeden önce iki kez düşünmeli, bol bol kitap okumalıyız cehalet ve cinayetler ancak okuyarak biter.