Göz kuruluğunun da gözyaşı ve göz yüzeyinde görülen bir hastalık olduğunu belirten Dr. Ebru Acar, “Gözyaşı salgısındaki azalma veya bileşenlerinin değişime uğraması, göz yüzeyindeki dengeyi bozuyor. Klimalı ortamlar ve uzun süreli bilgisayar kullanımı da göz kuruluğunu tetikliyor” dedi.
Hastaların göz kuruluğunda, gözde rahatsızlık hissi, sık göz kırpma ihtiyacı ve yaşarma belirtileri yaşadıklarını belirten Dr. Ebru Acar, “Hastalar aslında gözlerdeki kuruluktan muzdarip iken, gelişen refleks yaşarmadan dolayı, aşırı bir sulanma nedeniyle de kliniğe başvurabiliyor” bilgisini verdi.
KLİMA VE BİLGİSAYAR GÖZ KURULUĞUNU TETİKLER
Az nem ve fazla hava akımının buharlaşmaya neden olarak gözyaşı kaybını artırdığı bilgisini veren Acar, “Klimalı ortamlar bu sebeple göz kuruluğu oluşturmada etkindirler. Uzun uçak yolculukları da benzer şekilde göz kuruluğu oluşturuyor. Yoğun bilgisayar kullanımı göz kırpma refleksini azaltarak göz kuruluğu oluşturur. Kafeinli içecekler yine diüretik etkileri nedeniyle göz kuruluğuna yol açabiliyor. Bu yüzden uzun süreli uçak yolculuklarında zaten yoğun klimatize ortama maruz kalan gözleri bir de kafein alarak zora sokmamakta fayda var. Hava kirliliği ve sigara dumanı da göz kuruluğu oluşturmada önemli etkenler arasında” diye konuştu.
BİLGİSAYAR KULLANIRKEN KISA ARALAR VERİN
Tedavinin ilk basamağının, hastanın kuru göz konusunda eğitilmesi olduğunu vurgulayan Özel Egepol Hastanesi Göz Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Acar sözlerine şöyle devam etti: “Bilgisayar kullanımlarında kısa aralar verilmesi, bilgisayar kullanırken daha sık göz kırpma en basit ancak en faydalı olanlarıdır. Çevre faktörlerinin ayarlanması da önemli. Klimalı ortamlarda bulunma sıklığının azaltılmalı, zorunlu ise klima yönünün karşısında bulunulmamalı. Su tüketimi artırılmalı. Kafeinli içecek, sigara ve sigaralı ortamlardan uzaklaşma, gözyaşı film tabakasının korunmasına yardımcı olur. Bol yeşillikli ve omega ağırlıklı diyette de fayda var”