Klimaların bakımlarının yapılmadan kullanılması ise bu riski daha da artırıyor. Uzmanlar, uzun süre aşırı soğuk ve kuru havaya maruz kalan kişilerin vücut direncinin düştüğüne ve kolaylıkla üst solunum yolu hastalıklarına, hatta zatürreye kadar varan akciğer hastalıklarına yakalanabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
EN SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR SİNÜZİT VE BRONŞİT
Sinüzit ve bronşitin klimaya bağlı olarak görülen en sık solunum yolu hastalıkları olduğunu söyleyen alanında uzman doktorlar, “Bronşitler daha çok akut bronşit olarak görülmektedir, bu bronşların ani gelişen iltihabıdır. Ayrıca klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmak, yüzdeki sinir kılıfını etkileyerek yüz felcine, kas ağrılarına, kas tutulmalarına sebep olabilir. Sinüzit rahatsızlığı olan kişilerde de göz dibi iltihabı ve beyin iltihabına yol açabilir. Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar astım krizlerine ve şiddetli öksürmelere sebebiyet verir. Klima sistemlerinin nemlendirme bölümlerinde üreyen ve klimanın açılmasıyla ortama yayılan küf mantarları akut alerjik zatürreye yol açar. Akut alerjik zatürre; küf mantarlarının solunmasından 4-6 saat sonra ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve halsizlik belirtileriyle gribal enfeksiyon gibi başlar, daha sonra da öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüste sıkışma gibi akciğerlerde belirtiler oraya çıkar. Kronik alerjik zatürre ise sinsi olarak yavaş yavaş gelişir; nefes darlığı, yorgunluk ve kilo kaybı oluşur. Bu hastalıkların tedavisi için hastanın mutlaka alerjenle temasını kesmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
KLİMALARDAKİ BAKTERİLER HASTALIKLARA YOL AÇIYOR
Klimaların periyodik bakımının ve temizliğinin önemini vurgulayan uzmanlar, temizlenmeyen klimaların bir takım hastalıklara yol açtığını belirterek, şu ifadeleri kullandı; “Bakımı her yıl iyi bir şekilde yapılmayan klimaların filtre sistemlerinde, bir takım bakteriler birikir, çoğalır ve ortam havasına dağılırlar. Lejyoner Hastalığı olarak bilinen ‘Legionella pnömonisi’ de klimaların ve bu bakterilerin yol açtığı bir hastalıktır. Bu hastalık tipik zatürre belirtilerine benzer bir şekilde belirtiler vermez, akciğer ve solunum sistemine ait şikayetler ön planda değildir. Hastalığın belirtileri arasında ilk 24-48 saat içerisinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk vardır. İlerleyen zamanda ise ateş ve kuru öksürük görülür. Bu süreçte bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı da yaşanabilir. Lejyoner hastalığının tedavisinde ise klimaların yaydığı bakterilere yönelik antibiyotikler uygun süre ve dozda kullanılmalıdır. Klimalarınızın bakımını her yıl düzenli olarak yaptırmalı ve bakteri filtresi kullanmalısınız. Ortamı aşırı soğutmamaya dikkat ediniz, ideal ortam sıcaklığı 24-25 derecedir. Klimaların üflediği havaya direkt maruz kalınmamalıdır. Ayrıca klima ve sulardan düzenli örnekler alınıp, laboratuvarda incelenmelidir.”