Kalmadı adım atacak bir hal bu canda
Hayat bana hep " belki yarın " diyor
Benim aklıma bir tek toprak kokusu geliyor
Hiç olmayan bir huzurla
Boş vermişliğe alışmaya çalışırken
Defalarca ölüyorum kendi içimde
Tüm pencereleri örtüyorum
İçimde kalanlarla başbaşayım odamda
Milyonlarca yıl yaşasam bu kadar yalnızlık biriktiremezdim
Artık kızmıyorum da
Azad ediyorum, yüreğimi hırpalayan herkesi
Onlar soyunurken içimde
Yokluklarını giyiniyorum teker teker her birinin
Yüreğime girdikleri ilk gün ki gibi
Yolcu ediyorum hepsini
Çirkinliklerini güzelleştirirken, hiç konuşmuyorum
Acıyla karışık bir tebessümle bir onlara,
Bir de gökyüzüne bakıyorum
Gitgide küçülüyor göz bebeklerim
Çıkıp gitmek istiyorlar bedenimden
Asırlardır!
Evet,
Evet, ben asırlardır yaşıyorum
İçimdeki bunca yorgunluğun yok başka izahı
Oysa ben sadece insandım
İnsan!
Kendini ayrıştıramayan, kendini koruyamayan
Gıcırdıyan merdivenlere alışamayan...
İçinde küf tutan yerlere aldırmadan
Yalnız/ca yaşamaya çalışan
Gücenmişiyim hayatın
Denizlerin dalgası,
Bir çölün kum fırtınasıyım
Ben esen her rüzgarda, kaybettiğim parçalarımın,
Eksik yanlarımın,
Can çekiştirdiği koca bir acıyım.