İTÜ, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü MAREM Jeoloji-Sedimantoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara'da büyük depremin olacağını belirterek “Ne zaman kırılacak, ne zaman depremin olacağı konusunda çeşitli söylentiler var.
Bunlara bakmaksızın deprem olacak büyüklüğü ise, yaklaşık olarak 7,2 ile 7,4 civarında gerçekleşecek” dedi. Tekirdağ'ın Süleymanpaşa Belediyesi ana sponsorluğunda gerçekleştirilen ‘Marmara Denizi`nin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi (MAREM Marmara Environmental Monitoring) Projesi'nde konuşan Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara Denizi'nde meydana gelecek depremi ele aldı.
Sakınç, “Kırılmamış 2 tane Önemli fay hattı var. Bunlardan birisi Tekirdağ açıklarından geçen yani Tekirdağ çukurunda olan bir fay. Bir de Kumburgaz açıklarında ki yani İstanbul`a yakın ve Çınarcık tarafındaki dediğimiz fay tehlikeli bir durumda. Yani bu konuda konuşan birçok arkadaş birçok bilim adamı var” dedi.
Depremin tam olarak ne zaman olacağını bilinmediğini belirten Sakınç,”Ne zaman kırılacak, ne zaman depremin olacağı konusunda çeşitli söylentiler var. Bunlara bakmaksızın deprem olacak, büyüklüğü ise yaklaşık olarak 7,2 ile 7,4 civarında gerçekleşecek. İstanbul büyük bir zarar görecektir.
Dolayısıyla bu tetikleme söz konusu ki o zaman Tekirdağ ve civarı Tekirdağ şehri Şarköy, Mürefte, Gaziköy Gelibolu sahilleri Çanakkale, bunlardan zarar görecek önemli yerleşim alanları içinde bulunmaktadır. Depremi ne zaman olacak konusu önemli değil, depremden korumanın ve ya depremi en iyi şekilde atlatabilme önemli.
Olayların başında halkın bilinçlenmesidir ve aynı zamanda yapılan binalardır. Zaten hani klasik bir laf vardır ‘deprem öldürmez bina öldürür' diye depremin ne zaman olacağı konusunda belli değil. Yani uykuda da olur sabahleyin olur şu anda da olabilir veya otobüste olabilirsiniz.
Halkın günlük yaşamına bakması ama özellikle yerel yönetimlerin bu bina yapımlarında kontrollerinin son derece dikkatli davranması gerekiyor” açıklamasını yaptı. Sahil dolgu alanları hakkında da konuşan Sakınç, olası bir depremde sahil dolgu alanlarının yok olacağını vurgulayarak, “Son olarak da şunu söylemek istiyorum, şimdi Türk halkına baktığımız zaman kuralcılık ve kültür seviyesi düşük bir toplumuz. Böyle şeyler de özellikle de doğa olaylarında ne bileyim bir heyelanda veya bir depremde veya bir sel de daha başka türlü de olabilir bunların halkın bilinçlenmesi için yapılan araştırmaların bir popüler bilim şeklinde halka iletilmesi lazım ki, halk bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Cinayetten başka bir şey değildir. Böyle bir coğrafyada. Çünkü dolgu alanlarına depremi dik duracağız şey o dolgu alanlarıdır üstüne de hiçbir şey bulunmaz sıvılaşma nedeniyle özellikle üstünde ne varsa hepsi aşağı iner” diye konuştu.
Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat ise, “Bundan aşağı yukarı 5 seneye yakın bir süre önce bu şehrin emanetine talip olduğumda, ben de seçim vaatleri başına insanın en temel hakkı yaşamı koydum. Onun için bu deprem konusunda adım atmamız lazım 1. maddeye koydum. Şimdi şöyle bir sıkıntı var, doğru bir deprem olacak 250 yılda bir tekrarlanan, bilim adamları tarafından ifade ediliyor. Bunu bilmemiz mümkün değil, ama bu depreme karşı önlem almamız lazım. Bunun temeli yapılan binaların doğru yapılmasıdır. Depreme karşı alınabilecek küçük önlemlerle insan yaşamını nasıl kurtarabileceğimizi çocuklarımıza, insanlarımıza öğretmenimiz gerekiyor” dedi.
Gerçekleşen toplantıya, Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat Sevinç-Erdal İnönü Vakfı Başkanı Sevinç İnönü, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Güneş Gürseler, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM Proje Lideri Hidrobiyolog M. Levent Artüz, Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM Proje Koordinatörü O. Bülent Artüz, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü MAREM Jeoloji Sedimantolojisi Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü MAREM Kimya Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Bahattin Yalçın katıldı. Vedat Bayraktar