Dünya’da hala tehlikesi geçmeyen ve bazı ülkelerde yeni rekorlar kırarak devam eden korona virüsüyle ilgili olarak bilim adamlarından korkutucu açıklama da geldi: “Kasım-Aralık aylarında yeniden dünyada salgın pik yapabilir ve yasaklar, kurallar yeniden gelebilir”
‘Yazın yediğin hurmalar, kışın seni tırmalar’
Korona virüsün en yaygın olarak görüldüğü ve yayıldığı yerler ise maalesef ki sahiller oldu.
Basit kurallara hiç dikkat etmeyen, kuralları bırakıp, birlikte tatil yapmanın keyfini, birlikte her türlü şeyi yapmakta bulan insanlar birbirine virüsü bulaştırmayı da başardı.
Bayram tatilinde, sahillere akın edenler ile bayram tatilinde yakınlarının yanına gidenler virüsün yeniden yayılma hızının artmasına neden oldu.
Bilim adamları aşı olanların daha rahat bu hastalığı atlattığını belirtirken şu uyarıya da ilave ediyorlar, virüs mutasyon geçirip, başka bir şekilde daha insan sağlığını tehdit eder hale gelebilir.
Tatillerin mümkün olduğu kadar az insanın olduğu, hijyen kurallarının kesinlikle uygulandığı yerlerde yapılması, maske, mesafe ve temizlik kurallarına ise harfiyen uyulması ise halen tüm dünyada olduğu gibi virüse karşı tek çare.
Bilim adamlarının bulunduğu ilaç sanayisi, virüsle mücadelede edebilmek için ilaç bulabilmek için harıl harıl çalışmalarını devam ettirse de, görünen en yakın gerçek yılsonu yeniden tüm dünyada korona virüsünün konuşulacağını gösteriyor.
Bir yandan aşının yan etkilerini konuşulduğu, kalp krizi ve damar tıkanıklarının sebebinin aşı kaynaklı olabileceği konuşulduğu sağlık ortamında, bir yanda da aşının tek çare olduğunun konuşulması insanlık adına gerçekten ölüm-kalım savaşı gibi.
Maskelerin çıkarıldığı gün bayram havası yaşayan, sonrasında iki yıldır çıkamadığı tatilin intikamını alır misali kendisini tatile, sahillere atan insanlar daha büyük bir tehlikeyi de yavaş yavaş yarattıklarının maalesef farkında değiller.
Virüs tehlikeli ama virüsten daha tehlikeli olan bir şey var.
İnsanların keyfi!
Virüsün kısıtlamalarından kurtulan insanlığı dilerim daha büyük bir kısıtlama beklemez.
Birilerinin, ‘O Yasak’, ‘Bu Yasak’, ‘Onu Yapın’, ‘Bunu Yapmayın’ diye kurallar ve cezalar çıkarmadan biz insan olarak, insanlık için gerekeni yapsak ne kaybederiz?
Gelecekte çocuklarımız fanus gibi cam şişelerin içinde yaşamak zorunda kalmamaları için biraz özgürlüğümüzden fedakârlık yapsak ne kaybederiz?
Birilerinin ölümüne neden olabileceğimizi düşünerek toplumsal keyfimizden fedakârlık yapsak ne çıkar?