Ege Giyim Sanayicileri Derneği’nin Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlediği panelde koronavirüsün ulusal ve uluslararası pazarda tekstil ve hazır giyim sektörüne yansımaları tartışıldı.
Panelin moderatörlüğünü Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş yaparken, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay, Hugo Boss Genel Müdür Yardımcısı Nurgül Şahin, LC Waikiki Tedarik Müdürü Şenol Dallı, LC Waikiki Deniz aşırı Tedarik Müdür Yaşar Bozkurt, Söktaş Genel Müdür Yardımcısı Seyhan Aktemur panele konuşmacı olarak katıldı.
Koronavirüs bilançosu ağırlaşıyor
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, koronavirüs bilançosunu açıkladı.
“İlk olarak Çin’de görülen ve daha sonra Güney Kore, İran’da yayılan ve bu hafta sonu itibariyle 16 milyon kişinin yaşadığı İtalya’nın Lombardiya bölgesi karantina altına alınmıştı. 10 Mart itibariyle de karantina uygulamasının tüm ülkede uygulanmasına karar verildiği haberini aldık. Dünyanın dört bir yanında bu sabah itibariyle vaka sayısı 130 bine yaklaşmış durumda. 81 bin vakayla Çin ilk sırada, İtalya’da vaka sayısı 13 bine ulaştı. Bu ülkeleri 9 bin ile İran, 8 bin ile Güney Kore takip ediyor. Şu ana kadar virüs nedeniyle dünya genelinde 4 bin 700 kişi hayatını kaybetti. 11 Mart itibarıyla virüs ülkemizde de görüldü.”
Dünya piyasalarında domino etkisi
Sertbaş, salgının insanların sağlığını etkilenmesinin yanı sıra küresel ekonomiyi de sekteye uğrattığını sözlerine ekledi.
“Koronavirüs krizi son 2 aylık dönemde dünya ekonomisini, tedarik ve değer zincirlerini ve dolayısıyla hazır giyim ve tekstil sektörünü de derinden etkiledi. Dünya ekonomisinin en büyük ikinci oyuncusu Çin’de üretimin durma noktasına gelmesi ve Çin genelinde lojistikte yaşanan sıkıntılar birçok sektörde küresel çapta ciddi sıkıntılara neden oldu. Çin’in birçok bölgesinde fabrikalar kapalı veya düşük kapasitede çalışıyor. Birçok yabancı marka Çin genelinde mağaza sayısını azaltma yoluna gitmektedir. Çin ekonomisinin büyüme oranının önümüzdeki dönemde %6’dan %4’lere düşeceği öngörülüyor.”
Hem tehdit hem fırsat
Burak Sertbaş, Çin’de taleplerde görülen düşüşün kısa vadede Türk hazır giyim sektörüne sipariş ve ihracat artışı olarak döneceği görüşünde.
“Salgının ve neden olduğu sorunların devamı durumunda bu yıl hazır giyim sektörümüzün ihracatında 2-3 milyar dolarlık bir artış görülmesini bekliyorduk. Mevcutta yüzde 85 düzeylerinde olan sektördeki kapasite kullanım oranının önümüzdeki dönemde daha da artması beklenmekteydi. Sektörün ihracatındaki asıl artışın Nisan’dan sonra ortaya çıkacağı öngörüyorduk. Ancak Avrupa’da özellikle de ülkemiz ihracatında 3.sırada olan İtalya’daki gelişmeler sonrası hazır giyim ihracatının ana pazarı olan Avrupa ve ABD pazarı ile Ortadoğu ülkelerinde yeni koronavirüs vakalarının günden güne artmasının tüketimi azaltabileceği ve bu ülkelere hazır giyim ihracatında gerçekleşecek olan artışları yavaşlatabileceği görüşündeyim.”
Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, Çin’den başlayan şu anda 120 ülkede baş gösteren koronavirüsün gerek ekonomi gerek sağlık tüm dünyanın kabusu haline geldiğini söyledi.
Bağışıklık sistemi güçlü olanları etkilemeyecek
Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Dr. Ahmet Tuncay Batur, koronavirüs salgınına karşı alınacak önlemlerden bahsetti.
“Virüsler dünyada her zaman görülür. Biz böyle zamanlara hem bireysel hem de ekonomik açıdan hazırlıklı olmalıyız. Korkak davranarak bir yere varamayız. Sosyal medyadaki dezenformasyon içerikli paylaşımlara itibar etmeyin. Bağışıklık sistemi iyi olan birinin koronavirüsten etkilenme ihtimali yok. Sağlık Bakanlığı sıkı tedbirler aldı. Bakanlık bürokratları, akademisyenler ve uzmanların yer aldığı bir Koronavirüs Bilim Kurulu oluşturuldu. Eğitimler veriliyor, vatandaşlar bilgilendiriliyor.”
Siparişler teslim edilemiyor, tazminat kapıda
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay ise hazır giyim sektöründe ihracat ve ithalatın genel durumu ile Çin'in küresel pozisyonu hakkında bilgi verdi.
“Çin Sanayi Bakanlığı’na mücbir sebep belgesi için başvurular bin 600 firmayı geçmiş durumda. Çinli tedarikçilerin müşterilere malı yükleyememeleri tazminat konusu olacak. Bu malların bedellerini ya tahsil ettiler ya edecekler. Alacak kişilerin elinde bu mallar nasıl sezonu geçtikten sonra satılacak, bu kayıplar kimin tarafından karşılanacak? Bu büyük bir problem. Yüzde 7-8’lerle büyüyen Çin’in yüzde 4’ün altında büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor. Washington-Pekin arasında yapılan birinci faz ticaret anlaşmasına göre Çin, 2017’yi baz alarak ABD'den ithal ettiği mal ve hizmet tutarını 2020 ve 2021 yıllarında en az 200 milyar dolar artıracak. Bu anlaşma Çin’in mevcut durumundan dolayı nasıl işleyecek? ABD tarafında nasıl kullanılacak? Takip etmemiz gereken önemli konulardan biri.”
Hazır giyim ihracatında Çin’in payı 170 milyar dolar
Narbay, Baltık Kuru Yük endeksine göre global büyümenin iyi senaryoda yarım puan kötü senaryoda ise 1,5 puan gerileyeceğini söyledi.
“Yüzde 85’i tekstil hazır giyime bağlı Bangledeş’te koronavirüs salgını yaşansaydı ülke iflasın eşiğine gelmişti. Çin’in sektörel bağımlılığı yüzde 7,7. Türkiye’nin ise 10,4. Dünya hazır giyim harcamaları toplamda 480-490 milyar dolar hazır giyim ihracatı ve 1,4 milyar dolar seviyesinde perakende harcamamız var. Dünya ihracatından hazır giyimin aldığı pay ise yüzde 2,7’ler civarında. Hazır giyimde ilk 40 ihracatçıya bakarsak Çin’in payı 158 milyar dolar Hong Kong’u da eklersek 170 milyar dolar civarında toplamda bir payı var hazır giyim ihracatında. Türkiye’nin ise 17,6 milyar dolar.”
Artış bekleniyor
Çin’in yüzde 10 küçüldüğünde Türkiye kadar daha kapasiteye ihtiyacı olacağına değinen Narbay bunu hiçbir ülkenin karşılamasının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
“Yüzde 85 kapasiteyle doluluk oranıyla bütün makineleri aynı anda kullanmamız mümkün olmadığına göre yeni yatırım yapmadan yeni bir kapasite yaratmak büyük oyuncular siparişlerini içeri çekmişken bütün tedarik zincirleri neredeyse 1 yıllık siparişleri bloke etmişken ihracatçının kolay kolay siparişi üretecek yer bulması kolay olmayacak. Mutlaka artış olacak ama Türkiye’nin kaldırabileceğinin ötesinde olacak. Alıcıların ciddi anlamda siparişlerini risk yönetimi çerçevesinde tekrar planlayacağını düşünüyorum.“