Otoyolun İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) bölümünün kısa bir süre sonra hizmete girecek olması, bölgenin cazibesini şimdiden artırdı.
KOSBİ Müteşebbis Heyet Toplantısı’nda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, bölgelerinin kuzey sınırından geçen İzmir-İstanbul Otoyolu’nun bölge ekonomisine katkısını görmeye başladıklarını söyledi.
Lojistik avantaj
İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde üretim yapan firmaların KOSBİ’de yer bakmaya başladığını anlatan Porsuk, otoyol ile 3.5 saate inecek İzmir-İstanbul arasının yatırımcılar için avantaja dönüştüğünü kaydetti. Porsuk, lojistik avantajı kullanmak isteyen firmaların Marmara Bölgesi’ne göre daha ucuz maliyetleri olan bölgelerine yöneldiğini vurguladı.
Porsuk ayrıca İzmir İstanbul Otoyolu’nun KOSBİ’ye etkileri hakkında İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın talimatı ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ne bir çalışma hazırlattıklarını da ifade ederek, KOSBİ’ye ilerleyen dönemde yapılacak yatırımların da bu çalışmadan çıkacak sonuca göre şekilleneceğinin altını çizdi.
Bölgede parselasyon planlarının da tamamlandığını hatırlatan Kamil Porsuk, “Parselasyon planları ile birlikte 500 olan sanayi tesisi 900'lere yaklaşacaktır. Bölgenin istidamı da 26 binlerden 50 binlere ulaşacak. Bölgeden bize gelen haberler de otomotiv ve gıda konusunda KOSBİ'de ciddi yatırımların olacağını gösteriyor” dedi.
“Dolar’da panik artışı var”
Bir süredir ülke ekonomisinde tedirginlik yaratan Dolardaki artışın bir “panik artışı” olduğuna da dikkat çeken Kamil Porsuk, “Devletin ihaleleri TL'ye çevirmesi önemli bir adım oldu. Biz de faturaların Türk Lirası ile ödenmesini firmalara şart koşuyoruz. Çünkü bizim gelirimiz TL'dir.Biz de sanayicilerimiz ile yaptığımız toplantılarda bir kampanya yapıp her türlü ekonomik faaliyetlerin TL bazında yapılmasını arzu ediyoruz. Bu bir geçiş dönemidir. Ben bunun düzeleceğini düşünüyorum" diye konuştu.
“Teşvikler artarsa işletmeler ayakta kalır”
Ülke ekonomisinin büyümesi için yeni yatırımlar kadar, mevcut yatırımların da desteklenmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Porsuk, “SGK primlerinin üç ay ertelenmesi mevcut tesislere bir teşviktir. Can suyu kredisi bir teşviktir. KOSGEB'in kredisi teşviktir. Buna benzer teşvikler vergide ve diğer konularda daha da çok yaratılırsa mevcut tesisler de onore olur ve ayakta kalır. Şu an adımlar atılıyor ama bu yeterli değil. Bu adımların biraz daha artırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.