Son yıllarda kırmızı et çılgınlığının tetiklemesiyle toplumda gut hastalığının görülme sıklığı artmaya başladı. Artık öyle bir noktaya geldi ki gut hastalığının ön habercisi olan kanda ürik asit artışı 40 yaş üstü % 50’lere ulaştı.
Hastalığın her ne kadar tek nedeni aşırı kırmızı et tüketimi olmasa da en önemli nedenlerinden biri bu. Gut, az bilinen fakat tanısı çok kolay bir hastalık ama sonuçları çok önemli. Padişahların, kralların ve zenginlerin hastalığı olduğu söylense de günümüzde her kesimde görülüyor.
Gut hastalığı veya nikris ya da damla hastalığı ilk çağlarda Hipokrat zamanından bilinir. Benjamin Franklin, Kral 8. Henry de gut hastalığından mustaripti. Osmanlı hanedanının da genetik hastalıklarından bir tanesi. Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman, I. Abdülhamid gibi Osmanlı padişahlarının gut hastalığına yakalandığı tarih kitaplarında yazar.
Gut, “aşırı refah ve zengin hastalığı” olarak bilinir. Kırmızı et, yağlı balık, kabuklu deniz ürünleri yani pürinden zengin gıdalar gut krizlerini tetikleyebilir. Pürinin aşırı alımı kanda ürik asit düzeyinin artışına ve daha sonra ürik asit kristallerinin eklemlerde birikmesi ve kristalleşmesine neden olur.
AŞIRI ET TÜKETİMİYLE İLİŞKİSİ VAR MI?
Bu sorunun cevabı evet. Aşırı et tüketimiyle doğrudan ilişkili ancak gut hastalığının tek nedeni kırmızı et değil. Pürinden zengin yiyecekler de gut krizlerini başlatabilir.
Kırmızı et dışında sakatat (ciğer, böbrek, vb.) yağlı balıklar (somon vb.), kabuklu deniz ürünleri (midye vb.) pürinden zengindir. Gıdalardan alınan pürinler parçalanarak ürik aside dönüşür ve krizleri başlatabilir. Mantar, ıspanak, karnabahar, kuşkonmaz gibi sebzeler de pürinden zengindir, ancak sebzelerdeki pürin ile gut krizleri arasında bir ilişki bulunamamıştır.