Dün açıklanan Orta Vadeli Programın içinde olması muhtemel ve ekonomistler tarafından olması güçlü şey kredi kartlarında kısıtlama.
Kendi şahsi hesabımdan yola çıkarak ve insanların tüketici olma hastalığını takip ederek diyorum ki: KISITLANSIN!
Kadına yaşı, erkeğe maaşı sorulmaz söyleminden yola çıkacağım aylık gelirimin yaklaşım 6 katı büyüklükte bir kredi kartımın olması, bırakın ekonomistleri beni bile ürkütüyor.
Kazara harcasam, şeytana uyup, keyfe dalıp tamamını kullansam, kredi kartı borcunu nasıl öderim sorusu hep aklımda!
Bankanın kurduğu resmen bir tuzak!
Tut tutabilirsen kendini, tutamazsan tutarlar bir yerlerinden seni!
Toplum olarak zaten son 10 yıldır müthiş bir tüketici çılgınlığı içine girdiğimiz bir gerçek.
Elinde olanla yetinmeyip, aynı cinsten farklı renklerde, farklı boyutlarda giyim eşyası alanlardan oldu.
Hiç kullanmadığımız veya bir kere kullanıp sonra bir daha kullanmadığımız her türlü eşyalar evleri, kilerleri ve depoları doldurur oldu.
Oturduğumuz yerde getir, götür, yedir sisteminde boğazımızdan çok geçenleri ve gençleri obezite yapan durumları es geçiyorum.
Yıl 1980, rahmetli anam ayda, yılda bir tahta yer soframıza yumurta koyardı da, ‘Hayırdır ana bayram mı geldi?’ derdik.
Mutluluk içinde daha da mutlu olurduk.
Tüm dünyanın ekonomik kriz, iklim krizi, gıda krizi vs bir çok krizi aynı anda yaşadığı yıllardan geçiyoruz.
Devlet olarak, millet olarak, bireysel olarak tedbirler içinde olmamız gerekiyor.
‘Ayağını yorganına göre uzat’ sözünün tam zamanındayız!
Alıştığımız eski tüketim alışkanlıklarından sıyrılan bu dönemi sağlıklı şekilde atlatabilir.
Yoksa ekonomik krizin içinde kendi krizini yaşamak zorunda kalır.
Kendi krizini yaşamak isteyen de kendisi bilir!
Faturasını ama maddi, ama manevi öder!