Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tacikistan temasları kapsamında Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) 5. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde konuştu. Erdoğan, “Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı'nın beşinci zirvesi vesilesiyle Duşanbe'de bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Aziz kardeşim, Tacikistan Cumhurbaşkanı Sayın Rahman'ı başarıyla sürdürdükleri dönem başkanlığından ötürü tebrik ediyorum” sözleriyle konuşmasına başladı.
Sri Lanka'da yaşanan terör saldırısına değinen Erdoğan, “Zirveyi bölgesel ve küresel hadiseler bağlamında kritik bir dönemde icra ediyoruz. Asya'da işbirliği ve güven arttırıcı önlemler konferansının temelleri Aksakalımız Nursultan Nazarbayev'in vizyoner önerisiyle atılmıştır. Konferansımız ortak çabalarımız sonucu içerikli temsil kabiliyeti yüksek bir bölgesel foruma dönüşmüştür. Üye sayımızın artması bunun ispatıdır. Bu vesileyle 27'nci üye olarak Sri Lanka'ya hoş geldiniz diyorum. 2 ay önce yaşanan menfur terör eyleminden dolayı bir kez daha Sri Lanka'ya geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, dayanışmamızı ifade ediyorum” dedi.
“İşbirliğimizin derinleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz”
CICA işbirliğinin derinleştirilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Türkiye olarak işbirliğimizin derinleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu minvalde konferans yapılarının kurumsallaştırılması ve çalışmalarının yaygınlaştırılması amacıyla çalışma yapabileceğimizi düşünüyoruz. Konferansım hep birlikte daha fazla sahiplenmemiz gerekiyor. Finansal destek sağlanmasının yanı sıra güven arttırıcı önlemlerin uygulanmasına somut katkı ve aktif katılım sahiplenmeyi arttıracaktır. Takvime bağlı somut bazı hedefler belirlemek suretiyle bu alanlardaki çalışmalarımıza ivme kazandırabiliriz” şeklinde konuştu.
“Suriye'de istikrarın sağlanması için elimizden geleni yapıyoruz”
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Günümüz dünyasında maalesef düzen değil, düzensizlik hakimdir. Yakın coğrafyamızda çatışmalar iç savaşlar, vekalet savaşları ve terörizmle mücadele ediyoruz. Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı, tüm bu sınamalar karşısında ortak adımlar atabileceğimiz bir platformdur. Türkiye olarak çevremizdeki dinamikleri barış, refah ve istikrar doğrultusunda şekillendirmenin gayretindeyiz. Komşumuz Suriye'de iç savaşın sona ermesi ve istikrarın sağlanması için elimizden geleni yapıyoruz. 4 milyona yakın Suriyeliyi şu anda ülkemizde misafir ediyoruz. Suriye'nin geleceğini tehdit eden DEAŞ ve PKK/YPG terör örgütlerine karşı yaptığımız sınır ötesi operasyonlarla çok ağır darbeler indirdik. 4 bin kilometreden fazla alanı terör örgütlerinin işgalinden kurtardık.
330 bin Suriyeli sığınmacının tekrar kendi topraklarına, kendi vatanlarına dönmelerini sağladık. Bölgemizin bir diğer kanayan yarası olan Filistin meselesinde de aktif bir tutum sergiliyoruz. İşgal, zulüm ve adaletsizliğin Filistin'in adeta kaderi olmaktan çıkarılması insanlık onurunun bir gereğidir. Kudüs'te yeni oldu bittiler oluşturma gayretlerini reddediyoruz. Tüm ülkelerin Birleşmiş Milletler kararlarına, Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsüne saygı göstermeye davet ediyoruz. Afganistan'da barışın tesisi ve şiddetin sona ermesi için yürütülen çabalara destek veriyoruz. Asya'nın kalbi İstanbul süreci kapsamındaki faaliyetlerimizi bu kapsamda sürdürmeye devam edeceğiz.”
"Keşmir sorununun Pakistan ve Hindistan arasında diyalogla çözümünü destekliyoruz"
Keşmir Sorunu'na değinen Erdoğan, “Keşmir sorununun Pakistan ve Hindistan arasında diyalogla çözümünü destekliyoruz. Rohingyaların içinde bulunduğu durumu da yakından takip ediyor, bu insani dramın bir an önce sona ermesini temenni ediyoruz. Halihazırda Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatı içindeki arabuluculuk gruplarının eşbaşkanlıklarını yürütüyoruz. Konferansımız bünyesinde de arabuluculuk kapasitesini geliştirmekte fayda görüyoruz” diye konuştu.
"Bir terör örgütü eliyle diğerini yok etme politikalarının varacağı yer daha fazla kan, daha fazla işgal, daha fazla zulüm ve gözyaşıdır"
Şiddete varan aşırıcılık ve terörizmin dünya genelinde yükselişte olduğunu kaydeden Erdoğan, "35 yıldır terörle mücadele eden, DEAŞ'tan PKK'ya, FETÖ'dan El-Kaide'ye kadar farklı terör örgütlerinin hedefi haline gelmiş bir ülkeyiz. Bugüne kadar on binlerce vatandaşımızı terör eylemlerinde kurban verdik. Altını çizerek ifade etmek isterim ki; terörün ve şiddetin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Bu alanda kararlı ve net duruş sergilenmesi çok önemlidir. Bir terör örgütü eliyle diğerini yok etme politikalarının varacağı yer daha fazla kan, daha fazla işgal, daha fazla zulüm ve gözyaşıdır. Suriye sahası maalesef bu acı hakikatin ispatı olmuştur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bölgemizde kombine taşımacılık koridorlarının geliştirilmesine önem veriyor, modern İpek Yolu'nun yeniden inşasını destekliyoruz. Kafkasya ve Orta Asya'yı aşarak Çin'e kadar ulaşan Hazar geçişli doğu-batı ortak koridor girişimimiz bu yaklaşımımızın en somut örneğidir."