Üç kuruşluk hayatlarımızı izliyorum.
Gözümde yaş kalmadı. Bir felaketi izliyorum, içim katılıyor.
Coğrafya kadermiş, ne palavra ama.
Coğrafya kader olsaydı eğer, aynı coğrafyadaki komşu apartmanlar yıkılmaz mıydı?
Ne biçim kader bu?
Diyelim ki kader diyeceksiniz. İyi o zaman, kaderse bu, üç kuruşluk inşaatın belirlediği kader demek ki.
Kum gibi yıkılan binayı yapan, yapımına onay veren, denetlemeyen bütün o insanların yazdığı kader bu.
Ucuz hayatlarımız. Değersiz.
Ve bunun zenginlik fakirlikle de ilgisi yok. Çok zengin olup da en korunaklı evlerde yaşamanız da sizi korumaya yetmiyor.
Deprem gelip vurduğunda o evde olacağınızın garantisi nerede?
Türkiye'de yaşıyorsanız eğer, eşit derecede tehlikedesiniz.
Aksini iddia edebilir misiniz?
Kum gibi dağılıyor ülkedeki binalar.
Ben yapsam bu kadarını yaparım zaten.
Yarın bir apartman inşa edeyim desem, sıfır bilgimle aynen bunlar gibi binalar yaparım.
Parmakla ittirsen kum gibi dağılacak binaları ben de yaparım. Siz de yaparsınız.
Sonra 7 lik deprem gelir vurur, toz gibi dağılır gider.
Deprem mi öldürdü binlerce insanı şimdi? Doğal felaket diyenin kalbini kırarım.
Doğal felakete önlem almamak bu.
Felakete gel demek, davetiye gönderip adres vermek.
Eğer doğal felaket olsaydı bu, yan yana duran onlarca apartman da yıkılmaz mıydı? Onlar neden ayakta kaldı? O yıkılmayan binalarda bir tane pencere neden kırılmadı?
Kader mi diyeceksiniz? Demeyin.
Kader böyle birşey değil. Onuncu kattan atlarsanız ölmeniz beklenir. Ve buna kader denemez.
Paraşütle atlar ve belinize de bir ip bağlayıp öyle atlar ama ip koparsa bu kaderdir. Kaderi anladımız mı?
Kumdan bir apartmanda ölmek kader değildir.
Hasarlı bina başka birşey, kum gibi dağılan bina başka birşey.
Bu bir sorumsuzluk. Yaşanan bu felaket tedbirsizlik, cahillik, ucuzculuk.
Bu bir cinayettir.
O kumdan binaların yapımında imzası olan herkes de katil.
Kum gibi yere dökülen binada kum gibi dağılan hayatların hesabını birileri vermeli. Ama vermez.
Kaldık mı yine ilahi adalete?
Binlerce gidenin ardında kalan binlerce sevdiği insanın ahı çok büyüktür çok.
Yaşadıkça anlarsınız.