Bahçeye çıktım. Ayaklarımı toprağa bastım. Biraz dolaştım. Sonra oturdum. Kahvem sehpada, kokusunu hissetmeye bayılıyorum hemen bir yudum aldım. Mis.
Hayat bu işte. Bir fincan kahveye bile tav olmak. Ağaçların hışırtısını, muhteşem yeşilini farketmek. Hele o rüzgar yok mu o rüzgar. Omuzlarımdan saçlarımı dalgalandırıp hey ben buradayım diyor. Daha ne olsun.
Herşey kendimi iyi hissettirdi. Gelelim asıl konumuza. Çünkü bu şahane ortam hatırlattı bu yazımın konusunu.
Bir yerde okumuştum. Yedi yaşına kadar edindiğimiz o ilk duygular, düşünceler, üzüntüler, sevinçler, hayata dair ne varsa hepsi birer birer akıl kumbaramızda birikiyor. Bizler, yetişkinlik dönemimizden ömrümüzün sonuna dek yedi yaşına kadar kumbaraya biriktirdiklerimizden gerekli olan duygu ve bu duygudan oluşan düşünceyi alıp kullanıyor sonra tekrar kumbaraya bırakıyormuşuz.
Yani bir olay ve durum karşısında ne hissedip nasıl davranacağımızı, bunu ilk yaşadığımız olayla eşleştirip oradan bağ kurup ona göre davranıyormuşuz. Yani sıfır yedi yaş gurubunda bir olay yaşadık ve üzüldük. Biz o olayı ve olay sonucundaki duyguyu alıp bir para gibi yada şimdilerde kullandığımız kelime data gibi onu alıp kumbaraya atıyoruz ve gerektiğinde yani aynı duyguyu veren olayı yaşadığımızda kumbaradan çıkarıp kullanıyoruz. İşte anahtar bu. Yani hayatımız boyunca ne yaşarsak ne hissedersek hop kumbaraya gidip aynı duyguyu yaşadığımız o ilk datayla eşleştirme yapıyoruz.
Yani sorumlu, kumbarada ilk tasarruf ettiklerimiz. Peki neden kumbaraya taktım. Çünkü yedi yaşına kadar kumbaraya biriktirdiklerimizin hepsi doğru datalar değil ki.
O yüzden kumbarada ilk biriktirdiklerimiz eğer olumsuz, bizi iyi hissettirmeyen veya yanlış ise onları şimdiki aklımızla değiştirmemiz gerekiyor. O yüzden hepimizde bir bilinç değiştirme ve geliştirme çabası var. Çünkü kumbaradaki o ilk dataların doğrularını ve yanlışlarını farketmemiz lazım. Biz şimdiki aklımızla, kumbaramızda neler var neler yok anlamalıyız. Ama farketmediysek işte sorun orda başlıyor.
Bir kahve ve bir rüzgar nelere maloldu. Ama mutluyum. Ben de dataların içeriğini yenilemeye, sıfırdan format atmaya gayret ediyorum. Onları iyileştirmeye, değiştirmeye çalışıyorum. İyi geliyor. Size de iyi gelecek eminim. Siz yeter ki isteyin ve deneyin bundan da memnun kalacaksınız biliyorum. Bana inanın.