Katıldığı 2021 Marka ve Spor Zirvesi’nde açıklamalarda bulunan A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, Türk milli takımının teknik direktörü olduğu için gururlu olduğunu ifade ederek, “Göreve geldiğimden bu yana değişmeyen bir şey var. Burada olmaktan hala gurur duyuyorum. TFF'nin desteğini her zaman arkamda hissediyorum. Hamit'le işbirliğimiz profesyonelce devam ediyor. Ekibim de müthiş” şeklinde konuştu.
Letonya maçıyla birlikte ay-yıldızlı oyuncuların büyük bir öz güven sağladığını ifade eden Kuntz, “Letonya maçındaki son dakika zaferimiz bize çok büyük öz güven sağladı. Önemli bir dönüş noktası oldu. Takımda bir şeyler oluşmaya başlıyor. Bu henüz küçük bir filiz. Mart ayında çok önemli bir adım bizi bekliyor. Bu durumdan çok memnunum. Ne kadar iyi olduğunu en iyilerle boy ölçüştüğünde anlarsın” açıklamasını yaptı.
“Sonuç ne olursa olsun bizi ileriye taşıyacak maçlar”
Kuntz, Dünya Kupası Avrupa Elemeleri Play-Offları'nda oynayacakları Portekiz ve İtalya müsabakalarını değerlendirerek, “Lothar Mattheus’a bozuldum niye böyle bir kura çekti diye. Bizim takımımız oldukça genç. 2024 yılını da bir hedef olarak gözden kaçırmak istemiyoruz. O yüzden bir dostluk maçı seviyesinde değil en iyi takımlara rekabet edebileceğimiz düzeyde maçlara çıkabilmek bizim için iyi olacaktır. İtalya Avrupa Şampiyonu, Portekiz münferit olarak oyuncuların iyi takımlarda oynadığı takım. Güçlü takımlar. Sonuç ne olursa olsun bizi ileriye taşıyacak maçlar olacak” şeklinde konuştu.
“Türk oyunculara daha çok yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum”
Deneyimli çalıştırıcı, Türk futbolunda zaman zaman gündeme gelerek tartışma konusu olan yabancı sınırlaması ile ilgili ise, “Ben şahsen farklı yaklaşıma sahibim. Türkiye’de oyuncuların aldıkları eğitim ne kadar iyi olursa sonrasında milli takım da iyi olacaktır. Kulüp takımında kaç tane yabancı oyuncu sorusu değil Türk oyuncular ne kadar iyi olursa onlar da o kadar olacak. Türk oyunculara daha çok yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
"Oyuncunun maçta kendisini iyi göstermesi gerekiyor"
Türk oyuncuların oyun sırasında fazla zaman geçirerek oynadığı şeklinde yöneltilen soruya Kuntz şu yanıtı verdi:
"Eylül sonunda çalışmaya başladık ve 35 canlı maç izledik. Buna yakın maçı da banttan izledik. Her oyuncuyu tanıyoruz. Kimsenin sosyal medyada kendisini bize tanıtması gerekmiyor. Maçta kendisini iyi göstermesi gerekiyor. Kenan Koçak Türkiye'deki takımların teknik direktörleriyle iletişim halinde. Hamit, Kenan ve ben hocalarla konuştuk. Yusuf Sarı ve Barış Alper Yılmaz'ı kadroya kattık. Ocak ayı sonunda maç yapılmayacak bir hafta var. Bu haftada çok kulüp gezmek istiyorum. Kendi yolumuzu bulmamız gerekiyor. Altyapıyı iyi geliştirmek gerekiyor. Almanya'da akademi konusunda devrim yapıldı. TFF'nin de fikirleri var. Almanya'daki sistem 2000'de başladı. Bu uzun bir süreç. Deneyimler bizi ileriye taşıyacak ürünlerdir."
"Böyle yapılarak Türk futbolunun saygınlığına zarar veriliyor”
Stefan Kuntz, Türkiye’de kulüp yöneticilerinin yaptığı açıklamaların Türk futbolunun saygınlığına zarar verdiğini vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:
“Böyle yapılarak Türk futbolunun saygınlığına zarar veriliyor. Bu motivasyonla bile bir şey yapılması gerektiği belli. Uluslararası oyuncuları da izliyorum. Türkiye’de kulüp maçlarını da izliyorum. Yabancı takımlarda oynayan oyunculara baktığımda oradaki tablo ile buradaki tablo farklı. Hakem bir karar veriyor yedek kulübesindeki sekiz kişi ayağa fırlıyor. Buna şaşırıyorum. Gerek TFF içinde gerek sokakta insanlarla karşılaştığımda saygı görüyorum. Hakeme de aynı saygınlığı gösterilmesini istiyorum. Türkiye’deki Türk hakemlerin sayısı çok daha yüksek ve hakemler için mesela VAR hakemi olarak eğitim alıyorlar. Almanya’da sahada iyi bir hakem olabilir ama otomatik olarak çok iyi bir VAR olacak diye bir şey yok. Eğitimler yapılıyor. Hakem kararının nasıl tartışma konusu olduğunu görüyorum. Diğer tarafta orta saha ve defans oyuncularının yaptığı hataya bakıyorum.”
“Türkiye’nin UEFA’daki saygınlığı çok yüksek”
Diğer ülke takım teknik direktörlerinin kendisi ile ilgili yaptıkları değerlendirmelere değinen Kuntz, “Ben bir değişim hissetmedim. Almanya’da çalışıyordum UEFA’da Belçika, Hollanda ve Almanya’nın dahil olduğu eğitim süreci vardı. Belçikalı meslektaşlarımda görüştüm çünkü ben futbol dünyasında 40 yıl geçirdim. Türkiye’nin UEFA’daki saygınlığı çok yüksek. Bunun farkındayım. Türk milli takımının temsilcisi olarak orada olduğunuzda kaygı uyanmasına gerek olacağını düşünmüyorum. Bazı küçük istatistikler çıkardık. Bunları Hamit’e ve başkana göstermek istiyorum. Topu biraz daha önde kazanıyoruz. 3’te 1’lik kısımda sahada oluyoruz.
Altıpasta topların geri kazanılması konusunda adım attığımızı görüyoruz. 6 yeni oyuncumuz var. Bunlardan 5 tanesi 98 doğumlu ve genç oyuncu. Hamit’in teklifi de oydu. Gençleri destekleyelim istedik. 3 oyuncuyu geri çağırdık ama şunu da söylemek gerekiyor kulüpler teknik direktörler tarafından iyi çalıştırılan oyunculara da başvurabiliriz. Diğer takım teknik direktörleri ile iletişim halinde olmak istiyorum. Türk futbolu eğer kendi içerisinde birlik olursa o zaman her şeyi görebileceğimiz noktalara gelebiliriz" ifadelerine yer verdi.