Dolar merkezli ekonomik saldırı operasyonuna karşı, Türk Lirası'nı ve reel sektörü korumak için, döviz sözleşmelerinin TL'ye çevrilmesinden stopaj oranlarının değiştirilmesine kadar birçok önemli kararı hayata geçiren hükümet, şirketleri kur farkı zararına karşı koruma adına bir düzenlemeye daha imza attı. Resmi Gazete'de dün yayımlanan yeni düzenlemeye göre, sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları 1 Ocak 2023 tarihine kadar dikkate alınmayabilecek.
ZARAR KÂĞIT ÜZERİNDE
Merkez Bankası'nın açıkladığı rakamlara göre, reel sektörün döviz açık pozisyonu haziran sonu itibarıyla 215.9 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. O tarihten bu yana döviz kurunda yüzde 35 artış yaşanırken, şirketlerin kağıt üzerinde de olsa, kur farkı zararı 345.4 milyar liraya ulaştı. Fakat, yine Merkez Bankası verilerine göre reel sektör kısa vadede 4.1 milyar dolarlık döviz pozisyon fazlasına sahip bulunuyor.
Türkiye ekonomisini çökertmek için yapılan operasyonun hedefinde reel sektör bulunuyor. Döviz kurundaki artışın etkisiyle karşılaşılan kur farkı zararları, şirketlerin Türk Ticaret Kanunu'nun 376. maddesi gereği sermaye kaybına uğramasına neden olurken, bu durum küçülmeye kadar gidiyordu.
Yapılan düzenleme ile kur farkı zararlarının sermaye kaybı ve borca batık durumunun tespitinde dikkate alınmayacak olması, ekonomiye yapılan operasyonu da bertaraf edecek..