“Ben, Uğur Dündar’ın yaşayan bir efsane olduğuna inanıyorum” Sedef Kabaş.
“Uğur, bu dünyaya güzel şeyler ekledi” Müjdat Gezen.
“Yalnız gazeteciliği dolayısıyla değil, anlatmaya çalıştığımız her boyutuyla bir rol modeldir” Metin Akpınar.
Kendisi için söylenen binlerce özlü sözden sadece birkaçını okuduk az önce. Yıllardır yapılan araştırmalarda, kamuoyunun en güven duyduğu kişi olarak seçtiği Uğur Dündar ile ilgili olacak bu yazım. Ama önce kısa bir teknik bilgi…
“Divan” sözcüğünü bilirsiniz; genelde birden fazla kişinin oturduğu, her iki tarafında kolluğu bulunan uzun koltuk ya da sedir… Ancak bu anlama gelebilmesi için, sözcüğü, bir çırpıda, hiçbir harfine vurgu yapmadan ve uzatmadan okumalı…
Eğer, “divan” kelimesini okurken, “i” harfini biraz uzatarak ve vurgulayarak okursak ki; “dîvan” olur o zaman eski yazım kurallarımıza göre bu kelime; işte o halde manası da değişiyor ve bir toplantıyı ya da karar almak için toplanan bir topluluğu yöneten kurul manasını alıyor hemen… Ve bu kurulu da, “divan kurulu” ya da “divan teşekkülü” ya da “toplantı divanı” şeklinde adlandırıyoruz.
Peki, toplantılardaki yöneten sıfatını üstlenen bu divan kurulu da nedir?
Derneklerin, vakıfların ve benzeri organizasyonların, yılın belli dönemlerinde periyodik olarak ya da gerekli gördükleri zamanlarda, üyelerini ya da katılımcılarını bir araya getirerek yaptıkları toplantılar olur ki, bu toplantılara genel kurul adı verilir. İşte bu genel kurul toplantılarının, belli bir ahenk ve silsile yoluyla icra edilebilmesi için gerekli ortamı oluşturup, disiplinli bir tavır ile toplantıyı yönetecek olan divan kuruludur.
Ülkemizdeki binlerce derneğin ve benzeri yapının genel kurul adını verdikleri toplantıları öncesinde, hızlıca divan kurulu oluşturulur. Divan kurulları, tüzükte aksi belirtilmemişse, açık oylama ile ve hemen toplantı öncesinde, katılımcıların arasından belirlenen kişilerden oluşacak şekilde oluşturulabilir. Ve birçok demokratik kitle örgütü bu yolla genel kurul toplantılarını icra etmektedirler.
Spor kulübü dernekleri de, az önce bahsini ettiğim genel kurul toplantılarını, tüzüklerinde belirtilen sürelerde olağan olarak, diğer olağanüstü sayılabilecek durumlarda da, ilgili yasadaki çağrı sürelerine uymak suretiyle olağanüstü olarak icra ederler. Profesyonel ve amatör spor kulübü vasfını taşıyan derneklerin tamamına yakınında da bu durum, böyledir.
Ancak, bazı spor kulüpleri, divan kurullarını, genel kurul toplantılarında anlık ve tek seferlik seçmezler. Ve hatta buralardaki divan kurulu, bir denetim mekanizması gibi görev yapar. Ülkemiz yönetim anlayışının değişmeden önceki hali olan parlamenter sistemin Cumhurbaşkanlığı makamı gibidir bu kulüplerin divan kurulları… Genel kurulda seçilen yönetim kurulunu başbakan ve bakanlar kurulu gibi görürsek, divan kurulu başkanını da, ülkemiz eski yönetim sistemindeki Cumhurbaşkanı gibi, sistemin sigortası olarak da görebiliriz. Bu tarz divan oluşumları yaparak genel kurullarını icra eden spor kulüplerinden biri de Fenerbahçe Spor Kulübü…
Fenerbahçe spor Kulübü’nün üç yılda bir seçilen bir divan heyeti var; “Yüksek Divan Kurulu”. Ve elbette ki, seçilen bir Yüksek Divan Kurulu Başkanı var. Bu kurul, kulübün yönetsel yazılı yasası da olan tüzüğünde de açıkça belirtildiği gibi, icraat yapan/yapacak olan yönetim kuruluna hemen her konuda danışmanlık yapar. Birçok konuda yönetim, Yüksek Divan Kurulu’nun görüşünü almakla mükellef kılınmıştır tüzükte… Kurulun oluşumu ve yetkileri ile ilgili derin bilgi için https://www.fenerbahce.org/getmedia/f2279e20-35af-4e5a-a333-49d52711511d/FenerbahceTuzuk.pdf.aspx adresinden, Fenerbahçe Spor Kulübü tüzüğünü inceleyebilir, Yüksek Divan Kurulu ile ilgili bölümü okuyabilirsiniz.
Ancak ben kısaca, Fenerbahçe Spor Kulübünün Yüksek Divan Kurulu Başkan ve üyeliğine aday olabilmek için 25 senelik üyelik ya da yönetim kurulu başkanlığı ve/veya yöneticiliği yapmış olma şartı olduğunu belirteyim ve ülkemiz televizyon haberciliğinin usta ve efsane ismi, yazımın girişini süsleyen tanımların sahibi, Uğur Dündar ile yazıma devam edeyim;
Sevgili Gökmen Ulu, “Uğur Dündar, Olağanüstü Bir Hayat” adlı eserinde, “sadece Türkiye’nin değil, dünya basın yayın tarihinin en önemli soruşturmacı televizyon gazetecilerinden” diye nitelediği Uğur Dündar, Fenerbahçe Spor Kulübünün 9 Nisan 2022’de yapılacak olan Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı. Geçmiş dönemlerde kulüpte, Yönetim Kurulu Üyeliği görevi de ifa etmiş olan Uğur Dündar’ın, Fenerbahçeliliğinin yanı sıra, iyi bir futbol izleyicisi olduğunu da biliyorum. Defalarca, İzmir’de, Altınordu, Göztepe ve Altay iç saha müsabakalarında birlikte müsabaka izleme imkanını yakaladım. Görülmesi gereken heyecanı bir yana, oyun ve oyuncu yorumları, sadece bir futbol adamının yapabileceği düzey ve kalitedeydi.
Ustanın, yıllarla biriken tecrübesinin varlığını, mavi gözlerinden yeşil sahaya yansıyan bakışlarından da çıkarabiliyorsunuz. Yazdıklarından okuyup öğrendiklerimizin yanında, canlı olarak kulaklarımıza yorumladıklarını alıp, özümsemek ve öğrenmek ise farklı bir deneyim ve farklı bir öğreti olmuştur bizim için hep…
Şimdi ise, aslında yarım asırdır güzelim ülkemize ve ülkemizin güzel insanlarına, doğru haberi zamanında ve eksiksiz olarak ulaştırabilmek adına, tüm birikimiyle harcadığı enerjisinin bir benzerini de, Fenerbahçe Spor Kulübü için, Yüksek Divan Kurulu Başkanı sıfatıyla harcamak istiyor.
Ayrıca, herhangi bir spor kulübünün yönetim, denetim, divan ve disiplin kurulu gibi organlarındaki görevlerin, kutsal görevler olduğunu ve çocuğa, gence, kısacası insana yatırım olduğunu, gönüllülük gerektirdiğini ve ülkemiz geleceğini kesinlikle olumlu yönde etkileyeceğini belirtmeliyim. Yani, aslında Usta, böyle bir göreve soyunmakla, büyük bir misyonu daha üstlenmiş oluyor.
Kurtuluş Savaşı sürecinde, özellikle Anadolu’ya mühimmat taşınması hususunda büyük işler başarmış, Cumhuriyet’imizin kuruluşuyla Türk Sporunun gelişimine en büyük katkıyı koyan spor oluşumlarından biri olmuş ve ülkemiz sporunun kilometre taşlarından Fenerbahçe’nin de; ülkemizin, Türk Milletinin, kısacası hepimizin ihtiyacı olduğu gibi, güvenirliği tescillenmiş Uğur Dündar’a ihtiyacı var.
O halde, yolun açık olsun Usta…
Dipnot; “Ayrıştırmaya değil, birlik ve bütünlüğe ihtiyacımız var…” Uğur Dündar.
Kaynakça: Ulu, G. (2019). Uğur Dündar Olağanüstü Bir Hayat: Sia Kitap.