İzmir’de, ürettiği inovatif ürünlerle birçok markanın dikkatini çeken Mustafa Karabağlı’nın kuruluşu 1991 yılına dayanan firması Luna Elektronik, Vestel’in dışında elektronik ve aydınlatma üzerine Ar-Ge merkezi olmayan Ege Bölgesi’nde bu unvanı alan ilk firma oldu, Türkiye’nin ilk 10 firması arasına girmeyi başardı. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı, “Ar-Ge’nin önemi artık herkes tarafından anlaşılmaya başlandı ama biz bu yolculuğa kuruluş aşamasında başladık. 750 metrekarelik dev bir alanda Ar-Ge merkezi olarak tescillenmiş olmanın onur ve gururunu yaşıyoruz. Kupayı kazanan takım gibiyiz” dedi.
İZMİR’DEN TÜM DÜNYAYA
Her işin kendine göre bir hacmi olduğunu söyleyen Karabağlı, “Her akıllı tacirin yapacağı gibi, parayı harcarken doğru hedefe doğru atış yapmak lazım. Yeni bir yatırım yaparken parayı doğru kullanmak istiyoruz. Bazı ülkelere ihracat yapmak istiyoruz ama bakıyoruz doğru hedef mi, değilse doğru atışı yapmak için yoğunlaşıyoruz. Luna veya diğer elektronik firmaları olmasa biz bugün Uzakdoğu’daki ülkelerden elektrik sayacı alıyor olacaktık. Haritada yerini bile gösteremeyeceğimiz ülkelerden talep almıyor olacaktık. Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar’a ihracat yapıyoruz. Amerika kıtasından talepler alıyoruz. Bunların hepsi Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda buraya ulaştı. Ar-Ge konusunda devletin de bir takım desteklerini aldık. Desteğin de ötesinde, bizim ne kadar doğru Ar-Ge yaptığımız tescillenmiş oldu” diye konuştu.
İNSAN KAYNAĞINA YATIRIM
İnsan kaynağına yatırımın önemine de dikkat çeken Mustafa Karabağlı, 300 kişilik bir aile olduklarını, bunun yüzde 10’dan fazlasının Ar-Ge personelinden oluştuğunu kaydetti. Karabağlı, “Ar-Ge önemli dedik, personel önemli dedik, cihazlar önemli dedik ama asıl insan kaynağı çok daha önemli. Yapılan inovatif çalışmalar bunu gerektiriyor zaten. Bunun böyle olduğu devlet tarafından da en nihayetinde fark edildi. Dediler ki, ‘Belirli bir geçmişi olan ya da belirli şeyleri ortaya koyabilen firmalara Ar-Ge merkezi statüsü verelim’. Bunun için de belirlenen kıstaslar var. Minimum 30+3 personel, geçmişte yapılmış ve halen devam eden projeler gibi... Kimse gelip laboratuvarında hangi cihazlar var diye bakmıyor. Kıstaslar arasında var ama ön koşul personel. Dünyanın en iyi Ar-Ge laboratuvarını kursan bile ön koşul olarak konulan personel sayısını tamamlayamıyorsan bu unvanı alamıyorsun. Bu bile oradaki mühendis gücünü ortaya koyuyor. 40 kişilik Arge Merkezi ekibimizle yola çıktık ve biz de bunu destekliyoruz” görüşünü dile getirdi.
YENİ SÜRPRİZLER YOLDA
Birçok yeni projeleri olduğu bilgisini de paylaşan Mustafa Karabağlı, şöyle devam etti: “Ana başlık altında toplamak gerekirse, akıllı şebeke ve akıllı aydınlatma üzerinde yoğunlaşan bir çalışma hedefindeyiz. Akıllı şebeke denince sadece elektrik düşünülmesin. Doğalgaz ve su da aynı şekilde şebeke olarak adlandırılır. Önümüzde bazı fuarlar ve organizasyonlar var. Oralarda tüm bunları duyurmaya başlayacağız. Firmamıza ve markamıza olan güvenin artacağına inanıyoruz. İş alarak daha çok istihdam yaratmaya çalışıyoruz. Katma değerli ürün geliştirmek ve bunlardan yüksek sayıda satmak istiyoruz.”
Emin ellere emanet
1996 yılından bu yana firma bünyesinde arge bölümünde çeşitli pozisyonlarda görev yapan ve şu anda Arge Merkezi Direktörü olarak görev alan mühendis Ersen Yılmaz’ın Ar-Ge Merkezi Direktörlüğü’nde birbirinden farklı ürünler üreten Luna Elektronik, aynı zamanda genç mühendisleri yetiştirmeyi misyon edinen bir yapıya da sahip. “Bilgimizi ve tecrübemizi saklamak bize göre değil” diyen Yılmaz, “Biz de bildiklerimizi yeni nesile aktarmaya çalışıyoruz. Yeni başlayan mühendis arkadaşlarımızı tecrübelerimizle yetiştirmeye çalışıyoruz. Ar-Ge’ye önem vererek, personelin kendisini yetiştirmesine imkan tanıyarak başarıya ulaşıyoruz. Doğal bir süreç içinde iyi personelle çalıştıkça tıpkı kartopu gibi büyüyerek Ar-Ge merkezine kavuştuk. Ar-Ge bir firmanın bugününü temsil ediyor, geleceğini şekillendiriyor. Bir firmanın Ar-Ge’sinin iyi olması güçlü olması geleceğe güvenle bakmasını sağlıyor. Kurucumuz Mustafa Karabağlı’nın Ar-Ge temelli olması en büyük avantajımız” dedi.
Usta-çırak ilişkisiyle bugüne geldik
Karabağlı’nın vizyonu ve çalışkanlığının firmanın geleceğini şekillendirdiğini, yavaş yavaş kurumsal bir hale döndüklerini de dile getiren Ersen Yılmaz, şöyle devam etti: “Mustafa Bey bizzat bu doğumun başında durdu, projeler geliştirdi. Onun iradesi sayesinde bu doğum ve kültür hiyerarşik olarak aşağıya doğru sirayet etti. Personel ve yapı kapasitemiz arttı. Aramızda patron-işçi ilişkisi hiçbir zaman olmadı. Usta-çırak ilişkisiyle doğan bir kültür oluştu. Dolayısıyla biz Ar-Ge merkezi unvanını çoktan hak ediyorduk. Zaten başvuru sürecinin sonunda da kolayca aldık. Sadece cihazlarımıza milyon dolarlık yatırım yaptık. Çeşitli ürün test cihazlarını Avrupa’dan aldık. Ama personel daha da önemli. Bir kişiyi yetiştirip ondan verim almanız 3 yıl sürüyor. Böyle uzun ve yorucu ortamda sisteme personel yetiştirmek zorlu bir süreç. Bu nedenle kendi yetiştirdiğimiz personelin ürüne ve kuruma katkı koyan kişiler haline gelmesi bizim için hem maddi hem manevi önem taşıyor.”