Gümürdülü, hemoroidin sürekli oturarak çalışmak zorunda olanlarda daha fazla görüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Gümürdülü, hemoroidin genellikle 25 ile 30 yaş arasındakilerde rastlandığına dikkat çekerek, bu rahatsızlığın, ağrı, makatta ele gelen şişlik veya ıslaklık hissi, akıntı, kaşıntı şeklinde kendini gösterdiğini kaydetti.
Hemoroidin, kabızlık, aşırı ıkınma, yaş, ishal, bağırsak içinde gelişen tümörler, vücut geliştirmek için yapılan spor etkinlikleri, hamilelik, alkol, mayalı ve asitli içecekler, uzun süre ayakta durma veya oturma, aşırı baharatlı gıda tüketimiyle ortaya çıkabildiğini kaydeden Gümürdülü, hastalıktan korunmak için lif yönünden zengin gıdaların tüketilmesini tavsiye etti.
Prof. Gümürdülü, sebze, tam tahıllı pirinç, buğday, fasulye, yulaf, sert ceviz, badem ve fıstık yenilerek ve düzenli beslenme ile rahatsızlığın kontrol altına alınabileceğini vurguladı.
Tıbbi tedaviyle hemoroidlerin ortadan kalkması ve tam iyileşmesinin beklenmesinin yanlış olacağını ifade eden Gümürdülü, bunun için uzman bir hekim tarafından yapılacak muayenenin ilk adım için önemli olduğuna dikkat çekti. Gümürdülü, tedavi yöntemlerinin ise bundan sonra belirlenmesinin faydalı olacağını anlatarak, hemoroide sebep olan durumun düzeltilmesi için bağırsak hareketlerini düzenleyen ilaçlar ve diyetin yanı sıra kullanılacak krem ve pomatların da önemli olduğunu anlattı.
Hemoroidin halk arasında utanılacak bir hastalık olarak da bilindiğini hatırlatan Gümürdülü, bundan dolayı, “kocakarı ilaçları” kullanıp tedavilerini geciktirenlere bile rastladıklarını dile getirdi.
İlerlemiş hemoroid vakaları için cerrahi müdahalenin genel anestezi altında yapıldığını anlatan Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, ameliyattan sonra hastanın 1-2 gün içinde hastaneden çıkabildiğini sözlerine ekledi.