Bazı illerde olduğunda İzmir’de neden Maske Takma Zorunluluğu yok diye düşünmüştüm.
Korona virüsü salgınının 15 Milyonluk İstanbul’dan sonra en çok görüldüğü belirtilen İzmir’de.
Az daha sabrettim, ‘Niye yok diye?’ yazmamak için baktım İzmir Valiliği genelgeyi yayınladı.
İzmir’in ilçelerini, ilçelerindeki en işlek ve en uzun caddelerinde Maske Takma Zorunluluğu getirildi.
Benim yazmama gerek kalmadı yani.
Ama dün çıktım, o caddeleri şöyle bir gezdim de, yasağı, kısıtlamayı, zorunluluğu takan var takmayan var.
Maskesi bırakın yüzünden, elinde, cebinde olmayan bile var.
Elini kolunu sallaya sallaya geziyor.
Allah’ın bir kulu demeyeceğim bu iş kula değil o genelgeyi eline alan kamu görevlilerine düşüyor, bir kamu görevlisi de, ‘Dur ey yolcu, maske nereden, bu caddede maskesiz dolaşamazsın!’ demiyor.
Denmediği için de, takmayan takmayarak, takan da takarak dolaşıyor.
Kafama takılan ise eğer bir genelle ve zorunluluk getirdiyseniz, bunun denetimini de yapmanız gerekiyor.
Biz genelgeyi yayınladık, zorunlu olduğunu da ilan ettik, isteyen uyar, istemeyen uymaz diyemezsiniz.
O halde, o bekçilere, polislere, zabıtalara vs kim bu konuda sormaya, uyarmaya, ceza yazmaya yetkiliyse, onlardan bir tanesini de caddelerde görevlendireceksiniz.
Takana aferin diyecek, takmayana yazacak cezayı.
Ama diyorsanız ki, zaten ekonomik olarak insanlar zor durumda, bir de 3 bin TL ceza yazarak daha fazla ekonomik zorluk içine sokmayalım, o zaman genelgeyi, yasayı geri çekeceksiniz.
Öyle korkan uysun, korkmayan uymasın uygulaması olamaz.
Sağlık hepimiz sağlığı ise, o genelge hepimizin sağlığı için çıktıysa, yazı da kalmayacak, fiilin uygulandığını da göstereceksiniz.
Sağlık, ‘Ben dedim, en uyardım, ben yazdım’ demekle korunsaydı, bizim o meşhur hemşiremizin sus işaretine biz de uyar, dünyada gürültü kirliliği yaratmazdık.
Buradan özgürlüğüyle, hareketli, eğlenceli yaşantısıyla övünüp ve onu bu salgın döneminde de terk edemeyen İzmirlilere de bir küçük uyarım var.
Hastane odası, solunum cihazı asıl özgürlüğün ne olduğunu size hatırlatmasın!