Matematik nasıl öğrenilmeli?

Prof. Dr. Ali Nesin, matematik öğrenimiyle ilgili strateji sorusuna “Tek bir strateji vardır, kalemi, kâğıdı, kitabı önüne alıp çalışmak" dedi.

Bazı öğrenciler için matematik öğrenmek hayli zorlu olabiliyor. Öğrenciler nasıl bir yöntem bulmalı, nasıl daha kolay matematik öğrenilebilir bunun yollarını araştırıyor.

Prof. Dr. Ali Nesin, matematik öğrenimiyle ilgili strateji sorusuna yanıt verdi.

“KİMSE KİMSEYE DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETEMEZ”

Nesin, yükseköğretim düzeyinde matematik eğitiminin zorluklarını aşmak için nasıl stratejiler geliştirilebileceği sorusuna, “Tek bir strateji vardır, kalemi, kâğıdı, kitabı önüne alıp çalışmak. Kimse kimseye düşünmeyi öğretemez. Karın kaslarını nasıl geliştireceğini öğrenebilirsin, internete girmek yeterli, ama düşünmek aynı şey değil. Düşüne düşüne düşünme öğreniliyor” dedi.

“HOCALAR ÖĞRENCİYİ SADECE YÖNLENDİREBİLİR”

Matematik eğitiminin temel amacıyla ilgili konuşan Nesin, “Lisans düzeyinde matematik eğitiminin amacı öğrenciye ‘ben her şeyi anlayabilirim, yeter ki bana zaman verilsin’ hissiyatını kazandırmaktır. Bunu gerçekleştirmek için hocalar öğrenciyi yönlendirmekten başka bir şey yapamazlar doğrusu. Anlama tek başına yapılan bir eylemdir” diyerek öğrenmenin ise öyle olmayabileceğine dikkat çekti.

“MATEMATİK ÖĞRENİMİ ULUSLARARASI DÜZEYDE ÖĞRENİLEBİLİR”

Küreselleşen dünyada matematik öğreniminin sınırlanamayacağını belirten Prof. Nesin, şöyle devam etti:

“Küreselleşmenin bu aşamasında aslında Türkiye diye bir şey kalmadı ama öğrenciler bunun farkında olmayabilirler. Öğrenci, sınıfından, öğretmeninden, okulundan, köyünden, kasabasından, şehrinden ve hatta ülkesinden kopup uluslararası bir düzeye ulaşabilir. Öncelikle İngilizce ve mümkünse ikinci bir yabancı dil öğrenmeli. İnternet diye çok yararlı (ama aynı zamanda çok zararlı) bir şey var.”

“BU UĞRAŞIN ANA ÖĞESİ ÖĞRENCİNİN KENDİSİ”

“Matematik problem çözmeden olmaz” diyen Nesin, “İllaki problem çözmek gerekir. Ama sadece problem çözmeye odaklanan bir öğrenci çapını küçültür, yeterince havalanamaz, mesafe kat edemez. Problem çözmeden olmaz ama sadece problem çözmeye odaklanmak ‘ben küçük bir insanım, benden bu kadar’ demektir. Matematik çok daha derindir” dedi. Matematiksel kavramların öğretimi sırasında öğrencilerin motivasyonunu artırmak neler yapılabilir sorusuna ise Nesin, şu yanıtı verdi:

“Keşke bilsem... Hiç bilmiyorum. Bu uğraşın ana öğesi öğrencinin kendisi. Onun çaba harcaması gerekir. Biz hocalar da öğrenciyi doğru soruya, doğru probleme, doğru kitaba yönlendirmeliyiz.”

“BEN DERSLERİMDE YAKLAŞIK YÜZDE 10-20 MÜDAHALE EDERİM”

Matematik eğitiminde teknolojinin rolüyle ilgili ise “Matematik öğrenildiğinde teknoloji kullanımı zaten kendiliğinden gelir. Özel bir çaba harcamaya gerek yok bence” diyen Nesin, “Matematik eğitiminde farklı öğrenme stillerine ve bireysel farklılıklara nasıl uyum sağlanabilir?” sorusuna “Öğrenci kendi başına bırakılarak... Bunun başka da bir yolu da olamaz. Ben derslerimde yaklaşık yüzde 10-20 müdahale ederim. Gerisi öğrenciye kalmıştır. Hayat onun. Ona verdiğim zamanı istediği gibi kullanmakta özgürdür” yanıtını verdi.

“HER TÜRLÜ AKIL YÜRÜTMENİN ARKASINDA MATEMATİK VARDIR”

“Her türlü akıl yürütmenin arkasında matematik vardır” diyen Nesin, şöyle konuştu:

“Biz dünyayı matematikle anlayıp başkalarına matematikle anlatıyoruz. Hem anlayıp hem de başkalarına anlatmanın başka bir yolu yok. Her türlü akıl yürütmenin arkasında matematik vardır. Dünya, evren, ilişkiler sadece ve sadece matematiktir demiyorum, çok daha fazlasıdır elbet. Ama her türlü akıl yürütmenin temelinde matematik vardır. İnsan soyu aklıyla, dolayısıyla matematikle sınırlandırılmıştır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri